25 Nisan 2025 Cuma

MUHASEBECİLERİN SAVAŞI


The War of the Worlds (Dünyaların Savaşı) İngiliz bilimkurgu yazarı H. G. Wells‘in 1898 tarihli romanıdır. Marslıların gezegenimizi istila etmelerini konu edinen roman, 1938’de Orson Welles tarafından radyoya uyarlanmış, oyun gerçek sanılınca halk büyük panik yaşamıştır. Roman beyazperdeye ilk kez 1953 yılında yansır. 2005 tarihli ikinci uyarlama ise romanın modern bir versiyonu olarak görülebilir. Bu kez yönetmen koltuğunda uzaylılarla arası iyi olan usta bir isim, Steven Spielberg vardır.

Tom Cruise filmde karşımıza, eşinden ayrı yaşayan iki çocuk babası Ray Ferrier olarak çıkar. Çocuklarını hafta sonunda yanına alan Ray, hayal dahi edemeyeceği bir kabusun ortasında kalır. Dünya, uzaylıların istilası altındadır. Kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk ayrımı gözetmeksizin saldıran üç ayaklı savaş makineleri (tripodlar) insanoğlunun kökünü kazımaya kararlı görünmektedir. Ray bu andan itibaren kendi canından çok, küçük kızı ve kendisine baba bile demeyen oğlunun hayatı için mücadele edecektir. Elbette bu hiç de kolay olmayacaktır.

Bilmem bu filmi izlediniz mi? Nedense şu an camiamızın yaşadığı gerginliği düşününce bu film aklıma geldi. Sanki bizler de adeta Maliye Bakanlığı tarafından istila edilmiş gibi değil miyiz? 

Maliye Bakanlığı'nın sanal savaş makineleri (yapay zeka) kadın, erkek, yaşlı, genç ayrımı gözetmeksizin mali müşavirlerin kökünü kazımaya kararlı görünüyor. Tek derdi adam gibi hizmet vermek olan mali müşavirler bu robotların saldırısından korunmak için ne yapacağını şaşırmış durumdalar.

Filmde aklımdan çıkmayan gerilim dolu bir sahne var şu an yaşadığımızı ona benzetiyorum. Babayla küçük kızı evin mahzenine saklanmış tripodlar yılan gibi uzayarak her yere girip canlıları bulmaya çalışıyorlar. Babayla küçük kızı adeta nefes almadan, korkuyla saklanıyorlar, makineler tam geri giderken ufak bir çıt sesi geliyor ve hızlı bir şekilde geri dönüyor o yılanımsı makine. Korku dolu anlar biraz daha devam ediyor...

40 binden fazla mükellefe gönderilen yazılar, geçmişe dönük yapay zeka taramalarında ortaya çıkması muhtemel hatalar ve 5 yıl boyunca sürecek buna benzer gerilim dolu bekleyişler. Tam işlerini bitirmişken yılanımsı makinenin gönderdiği özel esaslar vb. yazılar. Korku dolu anlar biraz daha devam ediyor. 

Enflasyon düzeltmesini doğru yapmamışsanız başınızda sallanan ceza tehdidi. Bu yılanımsı makine acaba yanlış bir şey yaptıysam bunu da fark eder mi? Filmdeki gibi çıt çıkarmadan sessizce beklersem acaba bizi görmeyebilir mi?

Daha önce maliyenin bu uygulamalarını doğal seçilime benzetmiştim. Doğal seçilime kısaca canlıların kendi becerileriyle hayatta kalması diyebiliriz. Örneğin ağaç yapraklarına daha uzun boyunlu zürafaların ulaşması ve böylece uzun boyunlu zürafaların üreyip genlerini bir sonraki nesle aktarması gibi. İşte Maliye Bakanlığı'da kota uygulaması yerine bu gibi uygulamalarını artırarak doğal seçilim yoluyla aslında örtülü bir kota uygulaması yapmış oluyor. Kısaca, bu uygulamalardan sonra ve bu uygulamalara rağmen savaş makinelerinden kaçmayı başarabilenler yani adeta hayatta kalabilenler bu işi yapmaya devam edecekler.

Bütün bu yaşananlara rağmen hala üç kuruşa iş yapmaya devam eden mazoşistler de engellenmeyi başarılabilirse orta uzun vadede işini düzgün yapmaya çalışan meslektaşlarımız için daha güzel günler görebileceğimizi söyleyebilirim. Yani mesleğimiz sadece Maliye Bakanlığı'nın savaş makineleri tarafından istila edilmiş değil, aynı zamanda içimizdeki mazoşist zombiler tarafından da kuşatılmış durumdayız. Bir tarafta makinelerin korkusundan çıtını bile çıkarmadan saklanırken öbür tarafta zombi saldırıları ile uğraşıyoruz. Eğer çözüm bulunmazsa camianın tamamı zombileşecek.

Filmin sonunda baba ve kızı kurtuluyordu. Acaba bizde kurtulabilecek miyiz? Daha önce defalarca kez çözüme yönelik önerilerimi yazdığım için cevabı sizlere bırakıyorum. 

Şimdi sessizce çıtınızı bile çıkarmadan korkuyla ve kurumlar vergisi süresi acaba uzayacak mı diye merakla bekleyerek çalışmaya devam edin. Belki biri sizi kurtarır...

9 Nisan 2025 Çarşamba

İHRAÇ KAYDIYLA ALINAN ÜRÜN ÜZERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILARAK FATURA KESİLEBİLİR Mİ?





Soru: Merhabalar, ihraç kaydıyla satın almış olduğumuz ürünleri imalatçı firma parça parça faturalandırmış. Bu ürünler bir araya geldiğinde örneğin mutfak dolabı oluyor. Biz bunu ihracat faturamızda dolap olarak tek kalem şeklinde fatura edebilir miyiz? Yoksa ihraç kayıtlı fatura kesen firma gibi ayrı ayrı mı göstermeliyiz?

İhraç kaydıyla teslimi yapılan malın, ihracat faturası ve gümrük beyannamesinde yer alan malla aynı olması gerekir. Aynı olmasına rağmen fatura ve/veya gümrük beyannamesinde farklı belirtilmesi halinde, ihraç kaydıyla teslim edilen mal ile ihraç edilen malın aynı olduğunun, bu konuya münhasır vergi inceleme raporu veya YMM raporu ile tespiti istenir.

Sonuç olarak kısaca; ihracatçı, ihraç kaydıyla aldığı malı imalatçının teslim ettiği şekilde ihraç etmelidir.

KDV uygulama genel tebliğinin ilgili bölümünü ve devamındaki konuyla ilgili örnekleri aşağıda paylaşıyorum. Umarım yardımcı olacaktır. 

7 Nisan 2025 Pazartesi

E-FATURA MÜKELLEFİNE E-ARŞİV FATURA KESİLMESİ


E-fatura mükelleflerine e-fatura, e-fatura mükellefi olmayanlara ise e-arşiv fatura düzenlenmesi gerekmektedir. E-fatura mükellefi iken; başka bir e-fatura mükellefine yanlışlıkla e-arşiv fatura kesilmesi durumunda yada size e-fatura düzenlenmesi gerekirken yine yanlışlıkla tarafınıza e-arşiv fatura kesilmesi durumunda faturada yazılı tutarın %10'u kadar usulsüzlük cezası kesilecektir ve bu ceza belge başına 14.000-TL'den az olmayacaktır. Örneğin 5 bin liralık bir fatura için tarafınıza hatalı belge türü ile kesilen fatura için hem alıcıya hem satıcıya 14 bin lira ceza uygulanacaktır.

Bu nedenle hem fatura keserken karşı tarafın bilgilerini tam ve eksiksiz almalı hem de size kesilecek faturalar için vergi numaranızı karşı tarafa doğru bir şekilde ulaştırmalısınız. Mümkünse tarafınıza kesilen faturaların kağıt çıktısını da isteyerek faturanın en üstünde "e-fatura" yazıp yazmadığını da teyit ediniz. E-fatura mükellefi olmanıza rağmen tarafınıza kesilen faturanın üstünde "e-arşiv fatura" yazıyorsa fatura hatalı düzenlenmiş demektir.

Hatalı faturaların düzenlenme sebebi çok büyük oranda vergi numaralarının hatalı yazılmasından kaynaklanmakta; bunun yanında bir diğer önemli sebep de şahıs firmalarında TC kimlik numarası kullanılması gerekirken vergi numarası verilmesinden kaynaklanmaktadır. Şahıs olarak gerçek kişi şeklinde faaliyet gösteren kişilerden muhakkak 11 haneli TC kimlik numaralarının verilmesi istenmelidir. "Ama benim ki şahıs şirketi" diyen kişilere kulak asılmamalı eğer gerçek kişi olarak faaliyet gösteriyorsa muhakkak bu kişilerden TC kimlik numaraları alınmalıdır. E-fatura sistemi gerçek kişiler için TC kimlik numarasına göre dizayn edildiğinden gerçek kişiler adına TC kimlik numarası yerine 10 haneli vergi numaralarına kesilen faturaların belge türleri yanlış olacak ve bu kişilere düzenlenen her hatalı belge için 14 bin liralık ceza ile karşı karşıya kalmanıza neden olacaktır.

Bu yazıdan cezaları kabullenin anlamı çıkmasını istemem. Bir tebliğ ile getirilen bu düzenleme ile sadece şekil uygunluğu nedeniyle kesilen bu cezalar için elbette hakkınızı yasal yollardan arayabilirsiniz. Konu ile ilgili mükellef lehine cezaların kaldırılması yönünde verilen mahkeme kararları mevcut. Fakat mahkeme kararları bir içtihat olmadığı sürece karar verilen kişi ve kurumları bağlamaktadır.

Bu bilgilendirme e-fatura mükellefleri için geçerli olup e-fatura mükellefi olmayan mükellefler için şimdilik bir önemi bulunmamaktadır. Böyle basit bir hata nedeniyle herhangi bir ceza ile karşılaşmamanız için gereken özeni göstermenizi önemle hatırlatır işlerinizde kolaylıklar dilerim.

Son olarak aşağıdaki linkten fatura keseceğiniz kişinin e-fatura mükellefi olup olmadığını sorgulayabilirsiniz.

https://ebelge.gib.gov.tr/efaturakayitlikullanicilar.html 

25 Mart 2025 Salı

5 Puanlık Vergi İndiriminde MTV ve Yüksek Öğrenim Kredisi Borçlarının Durumu



Soru: Ticari kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyim. Vergi dairesine borcum yok ama yüksek öğrenim kredisi borcum var. Bu borcum 5 puanlık vergi indiriminden yararlanmama engel olur mu?

Vergi indirimi uygulamasında 1.000.-TL’lik sınırın aşılıp aşılmadığının tespitinde sadece beyanname üzerine tahakkuk eden vergiler dikkate alınmaktadır. Bu nedenle yüksek öğrenim kredisi borcunuzun olması 5 puanlık indirimden yararlanmanıza engel değildir. Bunun yanında MTV gibi beyanname vermeyi gerektirmeyen borçlar da bu indirimden yararlanmaya engel değildir.

Birde son olarak gözden kaçabilecek bir husus daha var. O da gelir vergisi ikinci taksit ödemesinin süresinde yapılması. Gelir vergisinin ikinci taksitini süresinde ödemezseniz vergi indirim tutarı tarafınızdan vergi zıyaı cezası uygulanmaksızın talep edilecektir.

Detaylı bilgi için 301 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği'ne bakabilirsiniz.

16 Ağustos 2024 Cuma

MÜJDE! ENFLASYON MUHASEBESİ UYGULAMASI KALDIRILIYOR...



Türmob ve Odalara Çağrı…

Ay başında herkes bir sonraki gün gelecek müjdeli haberlerden bahsediyordu. Fakat o müjdeli haber bir türlü gelmedi. Şimdi herkes enflasyon muhasebesini yapma derdine düştü. Düşünsenize birilerinin aptalca kararlarının cezasını biz çekiyoruz. Ne kadar garip değil mi? Peki yapılacak bir şey yok mu?

Baştan söyleyeyim enflasyon muhasebesi nedeniyle ödenecek ya da ödenmeyecek vergi beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Ancak ortada paradan çok daha kıymetli olan hatta dünyanın en kıymetli şeylerinden ikisi olan zaman ve emek var. Birileri aptalca kararlar alacak ve ben de bu kararların bir yansıması olarak bir muhasebeci olarak benim için en değerli olduğunu düşündüğüm zamanımı ve emeğimi harcayacağım. Ücret alınıyorsa sorun yok gözüyle bakılabilir ama bu haksız rekabet ortamında çok mümkün değil hem de biz zaten bugünlere böyle diye diye geldik. Bakınız konu ile ilgili daha önce yazdığım yazım…

Peki ne yapacağız? Vergi dediğimiz şey esasen gerçekleşmiş işlemler üzerinden ödenir. Peki enflasyon muhasebesinde bu işlem nasıl oluyor? İdare henüz gerçekleşmemiş işlemler üzerinden sanal bir vergi almak istiyor. Elbette Türmob’un hukukçuları bu meseleyi derinlemesine olarak çok daha farklı açılardan değerlendirecektir ama en başta Anayasamızın Kanunilik ilkesine aykırılık taşıdığına inandığım bu enflasyon düzeltmesinin Anayasa Mahkemesi’ne taşınması gerekiyor. Elbette yapılması gereken ilk şey ilk derece mahkemesinde bununla ilgili dava açmak.

Şimdi Türmob öncülüğünde 77 SMMM ve 8 YMM odasının desteğiyle her ilden en az bir tane geçici vergi beyannamesinin ihtirazı kayıtla verilmesi sağlanır ve konu yargıya taşınırsa mevcut adalet sistemini gözümüzün önüne getirdiğimizde devamında konu Anaya Mahkemesi’ne kadar götürülebilecektir.

Bu topluca yapılacak eylem ile enflasyon düzeltmesi uygulaması kalkmayacak elbette ama mücadele etmiş olacağız, meslek camiasına her şeyi kabul etmemeleri gereken bireyler olması gerektiği mesajını güçlü bir şekilde vermiş olacağız. Bu öneriye karşılık bize ne vergiden bunu TOBB, TESK vs. vs. düşünsün diyenler olacaktır muhakkak. Bence de bize ne vergiden arkadaşlar ama bunların ortaya çıkması için zamanı ve emeği kullanılan biz değil miyiz? Yapabiliyorsak dava sürecinde bu kurumların da desteğini almaya çalışalım ama destek alamıyorsak da biz bu mücadeleyi yapalım.

Başlığa aldanıp heyecanla yazıyı açanlar için özür diliyorum. Evet enflasyon muhasebesi uygulaması kalkmadı ama mücadele edilirse en azından geçici vergi dönemlerinde uygulanmaması sağlanabilir. Hepinizi başta Türmob olmak üzere odalarınıza dava açılması konusunda baskı yapmaya ve açılan davalara destek vermeye davet ediyorum…

23 Temmuz 2024 Salı

Genç Girişimci İstisnasından Yararlanan Kişinin Mevcut Faaliyetine Devam Ederken Babasının İşyerini Devir Alması



Genç Girişimci İstisnasından Yararlanan Kişinin Mevcut Faaliyetine Devam Ederken Babasının İşyerini Devir Alması Durumunda İstisnadan Yararlanma Durumu...


Soru: Merhabalar bir konuda görüşünüzü almak istiyordum. Genç girişimci şartlarını sağlayan danışmanlık faaliyetinde bulunacak bir mükellef için ilk defa mükellefiyet tesis ediliyor ve genç girişimci istisnasından yararlanabileceğine dair vergi dairesinden yazı da alınıyor. Aynı mükellef 3-4 ay sonra babasının market işletmesini de devir alıyor ve şube olarak faaliyete başlıyor. Sorum şu;

1- Bu kişi 3-4 ay sonra babasının işyerini devir almasına rağmen baştaki istisna yazısından hareketle genç girişimci istisnasından yararlanmaya devam edebilir mi?

2- Babasının işyerini devir aldığı tarih itibariyle genç girişimci istisnası durdurulur mu?

3- Ayrıştırılabilirse; danışmanlık faaliyetinden elde ettiği gelirler için istisnadan yararlanmaya devam eder, market işletmesinden elde ettiği gelirler için istisnadan yararlanamaz gibi bir durum olabilir mi? Şimdiden cevaplarınız için teşekkürler.


Cevap: Konuyla ilgili Bursa V.D. Başkanlığının 03/06/2021 tarih ve 17192610-120[ÖZG-20-71]-93077 sayılı özelgesini aynen aktarıyorum. Özelgeler kişiye özel olup, vergi daireleri arasında farklı uygulamalar görülebilir. Paylaşacağım özelgede istisnadan yararlanılan ilk faaliyetten elde edilen gelirler için istisnadan yararlanılabileceği; ancak babasından devir aldığı işyeri için elden edilen kazançlar için istisnadan yararlanılamayacağı belirtilmiş. Bu özelgeye istinaden işlem yapmadan önce bağlı olduğunuz vergi dairesinden görüş almanız hatta daha doğrusu konuyla ilgili bir özelge talep etmeniz faydalı olacaktır. Çünkü uygulamada babasının işyerini devir alanların istisnalarının tamamen durdurulduğu görülmektedir.

Özelge İçin Tıklayınız,,,

2 Temmuz 2024 Salı

Yevmiyeli Çalışanlar İçin Gider Pusulası Mı? Sigorta Mı?



Soru: Arkadaşlar merhaba bir konuda bilgiye ihtiyacım var. Şirketin meyve bahçesinde yevmiyeli çalışanlara gider pusulası ile hizmet alımı yapıp yüzde 10 stopaj ödemek mi? Yoksa sgk girişi yapmak mı gerekli hangisi doğru?

Cevap: 2013/5 sayılı SGK Genelgesi’nde gider pusulası ile ilgili olarak aşağıdaki ibare yer almaktadır:

“Kanun hükmünden anlaşılacağı üzere, gider pusulası yaptırılan iş veya satın alınan emtia için düzenlenen ve fatura yerine geçen bir belgedir. Ancak, uygulamada çoğu zaman hizmet akdine dayalı çalışması dolayısıyla sigortalı olması gereken kişilere gider pusulası ile ödeme yapıldığı görülmektedir. Kanun gereğince, Kanun uygulamasında sigortalılık niteliği taşıyacak bir hizmet karşılığı alınan ücretler için ücret bordrosu düzenlenmesi gerekmekte ise de, hak edilen ücretin gider pusulası ile ödendiğinin saptanması halinde de, bu belge yasal kabul edilecek ve çalıştığı tespit edilen adına sigortalı hizmet kazandırma yoluna gidilecektir.”

Gider pusulası ile hizmet alımına ilişkin olarak ödeme yapılması durumunda, belgede işçinin de imzası olmasından dolayı sigortalılık durumu çok kolay tespit edilebilmektedir. Bu tespitler, denetimler esnasında olabileceği gibi hizmet alınan kişinin geriye dönük sigorta girişi istemesinden veya sigorta primine ihtiyacı olmasından dolayı şikayet yoluyla da olmaktadır. Uygulamada bu tür konularda, sonradan hak arama ihtiyacının da sıklıkla gündeme gelebildiği düşünüldüğünde gider pusulası ile hizmet alımı ciddi anlamda riskli görünmektedir.

Bu nedenle bu şekilde çalıştırdığınız kişilerin sigorta girişini yaparak çalıştırmanız daha doğru olacaktır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...