22 Temmuz 2017 Cumartesi

10 Yıl Sonra Kendinizi (Mesleğinizi) Nerede Görüyorsunuz?



Yeterlilik sınavında başarılı olanlar, staja başlama sınavlarına girip mali müşavir olma yolunda önemli bir engeli aşanlar. Bir yılda Ankara’da yaklaşık 750 kişi mali müşavir olmaya hak kazanıyor. Allah bütün bu arkadaşlarımızın yollarını ve bahtlarını açık etsin ama mali müşavir sayısındaki düzenli ve hızlı artışa rağmen mükellef sayısındaki durağanlık bu şekilde devam ederse maalesef hepimizi sıkıntılı günler bekliyor.

Bu konuda ciddi bir çalışma yapılmaz ise çok yakın zamanda işsiz mali müşavirler ordusu ortaya çıkabileceği gibi iş alabilmek için fiyat kıranlar, bir işverene bağlı olarak çalışabilmek için düşük maaşla çalışmayı kabul edecek çok sayıda meslektaş olabilecek; bu da mesleğimizin ve meslektaşlarımızın durumunu şimdikinden çok daha kötü bir hale getirecek demektir.

Bizim mesleğimizde yaşanması muhtemel sıkıntıya benzer bir sıkıntının tıp alanında da görülmesi bekleniyor. Tıp fakültelerinden mezun olan doktor sayısındaki artışın fazla olması sebebiyle; işsiz doktorlar ordusu meydana getirmemek adına dönemin sağlık bakanı Mehmet Müezzinoğlu 2023 yılından sonra tıp fakültelerindeki kontenjanların dondurulacağını ifade etmişti. Bu yöntemin doğruluğunu tartışabiliriz ama sadece muhasebe alanında eğitim veren üniversiteler kuramıyorsak ve sadece muhasebe alanında eğitim veren bölümlerden mezun olanların mesleğe girmesini sağlayamıyorsak ve hala herkese ne olursan ol gel demeye devam edeceksek maalesef mesleğimizin geleceği çok da aydınlık görünmüyor. İşte bu yüzden hem mesleki yöneticilerimizin hem de maliye bakanlığının mesleğin geleceğine yönelik öngörülerde bulunup acil önlemler alması kaçınılmaz görünüyor. (http://muhasebeselhavadisler.blogspot.com.tr/2016/01/mali-musavirlik-kontenjanlar.html)

Konu öngörüden açılmışken son dönemde maliye bakanımızın ülkemizin çeşitli illerindeki meslek odalarında gerçekleştirilen toplantılarda dile getirdiği beyan muhasebeciliğinin sona ereceğini ve mali müşavirlerin danışmanlık yapması gerektiği yönündeki beyanlarını sanırım sizlerde duymuşsunuzdur. 2010 yılından beri derneğimizin (http://www.mmegitimder.com) kurucu üyesi olan arkadaşlarımız ile kurumsallaşmanın önemi, branşlara ayrılma ve farklı uzmanlık alanlarına yönelme konularında çalışıyoruz. Bunu bugün dile getirdiğimizde malumun ilanı gibi oluyor ama sanırım birazcık gelecek odaklı düşünen her birey buna benzer şeyler düşünmüştür.

Maliye bakanımız elbette sadece bizim odalarımızı ziyaret etmiyor. Diğer meslek grupları ve odalarını da ziyaret edip onlarla ilgili sorunlara da yardımcı olmaya çalışıyor. Geçtiğimiz aylarda yayınlanan bir videoda maliye bakanımızın yapmış olduğu bir bakkallar odası ziyaretinde bakkallar odası başkanının taleplerini izledim. Bakkallar odası başkanı yılda bir sefer ödedikleri defter tasdik ücretlerinin fazlalığından dert yanıyor ve defter tasdiklerinin kendi odalarınca yapılmasını talep ediyordu. Maliye bakanı bu isteklerini yerine getireceğini ve ilgili çalışmanın yapılacağını hatta yapılmakta olduğunu ifade etti, salon alkıştan yıkıldı. O videoyu izlerken, bakkallar odası başkanının bakkal esnafının çok daha önemli sorunları varken yılda bir defa ödedikleri defter tasdik ücretinin kaldırılmasını çok büyük bir sorunmuş gibi maliye bakanından istemesine mi yoksa maliye bakanının buna olur vermesine mi şaşırayım bilemedim.

Peki Maliye Bakanından bizim Türmob başkanımızın ne gibi istekleri var onu da söyleyim. Benim de katıldığım Türmob hizmet binası açılışında dönemin Türmob başkanı sayın Nail SANLI; konuşmasının büyük bölümünü binanın çatı oluklarını yapan firmadan, inşaata kum taşıyan firmaya varana kadar emeği geçenlere teşekkür etmek için ayırdı. Konuşmasının en duygusal bölümü ise binayı yapmalarına rağmen görev süresi dolduğu için binada oturamamasına içerlediği bölümdü. Nail SANLI konuşmasında 2 dönemden fazla yapılamayan Türmob başkanlığı için maliye bakanımızdan 2 dönem yasağının kaldırılması için çalışma yapılmasını istiyordu. Yani 100 bin meslektaş kendisi için talepte bulunulmasını beklerken maalesef Türmob başkanı o koltukta daha çok oturabilmek için yasal bir düzenleme istiyordu. Yukarıda bakkallar odası başkanının daha önemli sorunları varken defter tasdiki sorununu gündeme taşımasını eleştirdim ama bakklar odası başkanı en azından üyelerinin sorunları için bir talepte bulunuyordu; bizimkiler gibi daha çok görevde kalmanın yollarını aramak için değil.

Bu olayın hemen devamında başka ilginç bir gelişme daha yaşandı. Ziraat odaları birliği bir program geliştirdiklerini ve işlemlerin belirlenen bir mali müşavir aracılığı ile yapılacağını duyurdu. Meslek camiası olarak hemen ayaklandık, derneğimizin değerli yöneticilerinden İlyas KOCAER beyin katkıları ile Serkan TAVŞAN arkadaşımız hem derneğimiz hem de sendikamız adına ziraatçilerin sıkı takipçisi olduğu bir TV programına canlı olarak bağlanarak uygulamanın yanlış ve yasa ve yönetmeliklere aykırı olduğunu ve bir an önce kaldrılmasını gayet güzel bir şekilde ifade etti. Zenginlerin yatlarına aldığı yakıt fiyatı 1 lira, çiftçilerin aldığı yakıt fiyatı 4 lirayken ziraat odaları birliğinin kendilerini bire bir ilgilendirmeyen konulara burnunu sokması hepimize çok garip gelmişti.

Değerli meslektaşlarım bunları neden anlatıyorum. Bu ülkede 100 bin meslek mensubu var ama milyonlarca da esnaf var. Yaşadığımız bu teknolojik çağda geliştirilecek programlar ile muhasebe işlemlerinin tek bir merkezden takip edilebilmesi çok daha kolay hale gelecek. Belki diğer esnaf kuruluşları da tıpkı ziraat odaları birliğinin yaptığı gibi geliştirilen bir program ile bütün üyelerinin işlemlerini kendi bünyelerinde yapabilecekler. Bizler basit usulün kaldırılmasını beklerken böyle bir şey olmaz demeyin. Bizim meslek camiamızda bu boşvermişlik, yöneticilerimizde bu vizyonsuzluk ve koltukta daha çok nasıl otururum telaşı da varken; defter tasdiklerinin kaldırılması için çalışma yapan Maliye bakanlığı milyonlarca esnafın gönlünü hoş tutabilmek için böyle bir çalışmaya gidebilir. Ee nede olsa beyan muhasebeciliği kalkacak ve danışmanlık hizmeti vermeye başlayacağız.!!!

Sonra e-defter limitleri aşağıya inecek ve e-deftere geçen mükellef sayısı günden güne artacak. E-Deftere geçen bir mükellef bir sistem kuracak ve kuvvetle muhtemeldir ki bünyesinde bağımlı bir mali müşavir çalıştırmaya başlayacak. Yani bu gelişmeler gösteriyor ki zaten ciddi artış eğilimi gösteren bağımlı meslektaş sayısı belkide 5 sene sonra toplam meslektaş sayısının %80’ini oluşturacak.  Bugün bağımsız çalışanlara göre dizayn edilmiş odalarımız; en önemli görevi beyannameler için süre uzatımı talep etmek yada bunu duyurmak olan yöneticierimiz o zaman ne yapacak çok merak ediyorum.

Meslektaş sayısındaki hızlı artış arz fazlası ortaya çıkaracağı için bugün 5 bin liraya çalışan bir mali müşavir ileride çok daha düşük bir ücret ile çalışmak zorunda kalabilecektir. Eğer yöneticilerimiz mali müşavirler için dişe dokunur ve uygulanabilir bir taban ücret belirlenmesi için çalışmalar yapmaz ise çok komik ücretler ile çalışmaya şimdiden hazır olun.

Evet, sanırım son derece karamsar bir tablo çizdim. Şimdi içinizden ne yapalım o zaman kapatıp gidelim mi diyebilirsiniz. Hayır arkadaşlar kimse bir yere gitmiyor, kalıp hep birlikte mesleğimiz için mücadele edeceğiz. Öncelikle nasıl kurumsallaşabiliriz, nasıl farklı uzmanlık alanları geliştirebiliriz, nasıl branşlara ayrılabiliriz buna kafa yormamız gerekiyor. Maliye bakanımızında söylediği gibi beyan muhasebeciliğini bırakıp nasıl danışmanlık faaliyeti ile uğraşabiliriz buna kafa yormak lazım.

Dönemin türmob başkanı Nail Sanlı’da bundan yaklaşık 3 yıl önceki bir toplantıda farklı uzmanlık alanlarına yönelmenin mesleğin geleceği olduğunu söylemiş;  fakat hemen bu söyleminin ardından odalar ile birlikte tuik formlarının mali müşavirlerce verilmesi için protokol imzalamıştı. Sen hem meslektaşa farklı alanlara yönel diyeceksin hem de omzuna böyle angaryalar yükleyeceksin. Meslektaşımız tuik formu doldurmaktan, karşıt inceleme doldurmaktan, sgk vergi numarası eşleştirmekten, faturaları sayacağım diye uğraşmaktan, mevcut işlerini yapmak için gece yarılarına kadar çalışırken nasıl olurda farklı alanlara yönelebilir ki? (http://muhasebeselhavadisler.blogspot.com.tr/2015/05/tuik-angaryasn-kim-getirdi-icimizdeki.html)

İşte bu yüzden mevcut mali müşavirler için iyi oldukları alanlar ile ilgili güç birliğine gidip kurumsallaşmaktan başka çare yok. Örneğin sgk, vergi ve ttk konularında ayrı ayrı daha başarılı olduğuna inanan 3 mali müşavirin birleşerek kurumsal bir yapı ortaya koyması gibi.

Aksi takdirde maalesef hızla ilerleyen teknolojik gelişmeler ile bireysel performans gösteren meslektaşlarımızı çok zor günler bekliyor. Yeni sanayi devrimi ile birlikte geliştirilen yazılım ve uygulamalar ile çok köklü değişiklikler olacak. Örneğin geliştirilen bir yazılım sayesinde giyim mağazasında kimseye ihtiyaç duymadan alışverişinizi tamamlayabileceksiniz yada süpermarketlerde kasiyer gibi bir çalışana ihtiyacınız kalmayacak. Yani teknolojik gelişmeler bir çok mesleği ortadan kaldıracak gibi görünüyor. Eğer bizler bireysel performanslar ile çalışmaya devam eder, yaşanan gelişmelerin gerisinde kalır kendimizi geliştiremezsek yok olacağımızı sanmıyorum ama hayat standartlarımızda ciddi düşüşler yaşayacağımız da kaçınılmaz.

Branşlara ayrılma yada farklı uzmanlık alanlarına yönelmenin mesleğe yeni girenler için daha uygulanabilir olduğunu düşünüyorum ama burada da türmob ve odalara büyük iş düşüyor. Öncelikle staja başlayan aday meslek mensubu stajının başladığı tarihten bir müddet sonra uzmanlık alanı seçmeye yönlendirilebilir. Seçilen uzmanlık alanına göre 1 ay yada 3 ay gibi süreler iie verilecek eğitimler ile aday meslek mensubunun seçtiği uzmanlık alanında kendini geliştirmesi sağlanabilir. Farklı uzmanlık alanını seçmiş 5 ayrı aday meslek mensubu ruhsatını almaya hak kazandıktan sonra mevcut mali müşavirler için önerdiğim kurumsal yapıyı çok daha kolay kurabileceklerdir. Tabi odalar yada Türmob tarafından verilecek maddi destek bunu çok daha kolay hale getirebilecektir. (http://muhasebeselhavadisler.blogspot.com.tr/2015/08/bu-kumbara-meslegi-kurtarr.html)

Sonuç olarak değerli meslektaşlarım yaşanan teknolojik gelişmeler ve mesleğimizin içinden geçtiği bu süreç mesleğimizde farklı uzmanlık alanlarına yönelmeyi ve birlikte çalışmayı zorunlu hale getirmektedir.

Bizler dayanışma içerisinde olursak bir çok şeyin üstesinden gelebiliriz. Birlikte hareket etme becerisini gösterebilmek bizlere ekonomik olarak değer katacağı gibi, mesleki sorunlarımızın çözümüne de katkı sağlayacaktır. Bu sorunlarımızı gelip bir süper kahraman düzeltmeyecek, eğer bizler duyarlı olur çözüm için çabalarsak hepimiz birer süper kahraman olabiliriz.

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

Not: Mali Müşavirler Eğitim ve Dayanışma Derneği olarak 15.04.2017 tarihinde düzenlediğimiz Sosyal Güvenlik Uygulamaları konulu seminerde yaptığım açılış konuşmasının yazılı halidir.

21 Temmuz 2017 Cuma

Eksik Gün Bildirim Formu Ne Zaman Verilir?



Mesleği icra edenlerin sıkça sorduğu bir soru. Aylık prim ve hizmet bildirgesi verme süresi uzatıldı yada verilme süresinin son günü pazar gününe denk geliyor, bu durumda eksik gün bildirim formu verme süresi de uzar mı? 

SGK Aylık prim ve hizmet bildirgesi uzatılmışsa; eksik gün bildirim formunun verilme süresi de uzar...

5510 Sayılı Kanun 86. Maddesinin 4. fıkrası;

(Değişik dördüncü fıkra: 15/7/2016-6728/48 md.) Ay içinde bazı iş günlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların, otuz günden az çalıştıklarını ispatlayan belgeler, işverence ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesinin veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin VERİLMESİ GEREKEN SÜRE İÇİNDE VERİLİR.

Yani kısaca aylık prim ve hizmet bildirgesinin verilmesinin son günü ne zaman ise eksik gün bildirim formunu vermenin süresi de aynı gündür. 

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...