30 Nisan 2018 Pazartesi

Sınıf Değişikliğini Maliyeye Bildirmek Zorunda Mıyım?



Soru : Kolay gelsin, 2018 yılında bilançoya geçen bir mükellefimiz için bilanço geçiş dilekçesini vermeyi unutmuşuz. Vergi dairesinden aradılar, şimdi dilekçe vereceğiz ceza gelir mi, memur telefonda ceza yazacağız dedi. İşin garip tarafı Ba-Bs formlarını düzenli veriyoruz...

Mükellefler adres, iş veya iş yerlerinde meydana gelen değişiklikleri, değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde dilekçeyle bağlı oldukları vergi dairesine bildirmek zorundadırlar. Bu değişiklikler zamanında bildirilmez ise vergi dairesince 2. derece usulsüzlük cezası uygulanır. Bilanço usulüne göre defter tutan bir firma için bu ceza 2018 yılında 45-TL olarak uygulanmaktadır. 

Fakat sınıf değişikliğinin bildirilmesinin bu kapsamda sayılan bir değişiklik olduğunu zannetmiyorum. Burada bahsedilen değişiklik; adres değişikliği, iştigal konusundaki değişiklik yada iş yeri sayısındaki değişikliklerin bildirilmesi olabilir. Çünkü bilanço usulüne göre tasdik edilen defter bilgileri, Vergi Usul Kanun'unun 226. maddesi ve 406 sayılı VUK genel tebliğine istinaden, defterlerinizi tasdik eden noter tarafından maliyeye bildiriliyor/bildirmesi gerekiyor. 

B formuna gelince sınıf değiştirmenin B formu gönderebiliyor olmanız ile hiç bir ilgisi yok. İşletme defteri tutanların B formu vermek gibi bir yükümlülüğü yok ama şu anda işletme hesabı esasına göre defter tutan bir mükellef için B formu vermek istediğinizde sistem bunu da kabul edecektir. Soran olur emin olayım diye az önce işletme hesabına göre defter tutan bir müşterim için B formu göndermeyi denedim, sistem kabul etti.

Yani B formunu kabul ettiğine göre maliye beni birinci sınıfa geçirmiş diye bir algıya kapılmak yanlış; çünkü B formu bu formu göndermek isteyen herkes için sınıf ayrımı yapılmaksızın zaten açık. İsteyen 2. sınıfa tabi müşterisi için deneyebilir.

Memur mükellefiyette meydana gelen değişikliklerin zamanında bildirilmemesinden bahisle müşteriniz adına 2. derece usulsüzlük cezası uygulamak isteyebilir ama siz birinci sınıfa geçmenin yükümlülüklerinden olan defter tasdikini usulüne uygun yaptırmış ve yine birinci sınıf mükelleflerin vermesi gereken B formlarını usulüne uygun olarak vermişseniz adınıza bir ceza uygulanmaması gerekir. Zira zaten noterler sizin adınıza mükellefiyetin değiştiğinin en büyük emaresi olan tasdik edilen defterin bilgilerini maliye bakanlığı ile paylaşmaktadır. Noter bu bilgiyi vermediyse sorumluluk ilgili noterdedir.


Saygılarımla,
Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

26 Nisan 2018 Perşembe

Maaş Yazısı Vermenin Sakıncaları -1-



Soru : Merhabalar, işçimiz iki bin lira maaş ile çalışmakta olup; kendisi ev almak için kredi çekecek fakat bizden yüksek maaşlı bordro yada maaş yazısı istiyor. Emlakçı ve bankacı bu şekilde verilecek yazının bir sorun olmayacağını söylemiş. Durum gerçekten öyle mi? Olduğundan daha fazla olacak şekilde bir maaş yazısı versek bizim için sorun olur mu?


İşverenlerin çalışanlarının isteği üzerine, çalışanın bankadan kredi çekebilmesi için maaş ve yan haklar bakımından şişirilmiş ve arttırılmış bordroyu imzalayarak çalışanlarına vererek “yardımda” bulunması uygulaması ile sıklıkla karşılaşıyoruz.

Aslına bakarsanız işverenlerin bir çoğu bu yazıları yardım amaçlı değil mahcubiyetten veriyorlar diye düşünüyorum. Çünkü işçinin gerçek maaşı üzerinden yatırılacak prim ve ödenecek vergiler işveren tarafından fazla bulunup işçinin maaşı asgari ücretten gösterilmekte, primler ve diğer ödemeler de buna göre yapılmaktadır. İşçilerin bir çoğu da bu durumu kabullenmek zorunda olduklarından yarın bir gün işveren kendisine yüksek maaşlı bir yazı için gelen işçiyi “kır-a-mamaktadır.” İşçi kredisini çekip işini görüyorsa onun için bu durum yeterli olmakta, gerçek maaş üzerinden primlerinin yatmasının önemini 20 sene sonra emekli olduğunda eline kuş kadar emekli aylığı geçince anlayacağından gününü kurtarmak adına 20 sene sonrasını hiç önemsememektedir yada önemseyememektedir. İşverenlerde verdikleri maaş yazılarının kendilerine bir sorun yaratmayacağını düşünüp, “ee canım sigortalarını yatırıyoruz işte daha ne istiyorlar diyerek” rahat rahat işlerine devam etmektedirler. Bu sayede birileri haksız kazanç elde etmekte, birileri 20 sene sona idrak edecekleri bir mağduriyete uğramakta, devletimizde kayıt dışı bırakılan ücretler nedeniyle zarara uğratılmaktadır.

Emlakçı ve bankacı olduğundan daha fazla şekilde düzenlenen yüksek maaş yazılarının işveren açısından bir sorun olmayacağını söylemişler, işveren de belki bu sebeple rahat olabiliyor ama durum acaba gerçekten öyle mi?

Çalışanına yüksek ücretli maaş yazısı vererek kredi almasını sağlayan işverenin, çalışan adına sosyal güvenlik kurumuna yaptığı sigorta primine esas kazanç tutarı ile maaş yazısı arasındaki farklılık tespit edilirse yani primlerin gerçek kazanç üzerinden yatırılıp yatırılmadığı kontrol edilirse; sosyal güvenlik kurumu hem işverene idari para cezası uygulayacak hem de maaş yazısı baz alınarak hesaplanan prim tutarı işverenden gecikme zammımı da eklenerek tahsil edilecektir. İşverenler çalışanlarına yardım edeyim derken ileride kendilerine de zararı dokunabilecek illegal bir durumun ortaya çıkmasına sebep olmaktadırlar.

Peki bununla ilgili sosyal güvenlik kurumunun bir düzenlemesi var mı? Yani Sosyal güvenlik kurumu bu durumu fark edebilir mi?

Sosyal güvenlik kurumu ilk olarak 2008 yılında 5510 sayılı sosyal güvenlik yasası yayınlanmasına paralel 28.09.2008 tarihinde yayımlanan 5510 Sayılı Kanunun 100 üncü Maddesinin Uygulanması Hakkında Tebliğ ile bir düzenleme gitmiş ve bankalara;

“Tüketici kredisi talebinde bulunan ve bir işyerinde hizmet akdiyle çalışanlardan istenen maaş ücret bordrosunun Kurumun internet sitesinden ödenen prim miktarları karşılaştırılarak eksik bildirimde bulunanların Kuruma bildirilmesi sağlanır.” Şeklinde bir bildirim zorunluluğu getirmiş, bu zorunluluğa uymayan bankalara asgari ücretin 10 da 1 i kadar idari para cezası kesileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu düzenlemeye rağmen uygulamada sosyal güvenlik kurumu yeterli bilgileri elde edemeyince tebliğin işlevsizliğini anlamış olacak ki; bu sefer de 10.06.2014 tarihinde yayınladığı Bankalar ve Kamu İdareleri Tarafından Yapılacak Olan Sigortalılık Kontrolü ile Kurum ve Kuruluşlardan Alınacak Bilgi ve Belgelere Dair Tebliğ ile konuyu detaylı bir şekilde tekrar güncellemiş ve 01.08.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bankalara bir kez daha bu konuda zorunluluk getirmiştir.

Ortada böyle bir tebliğ olmasına rağmen sosyal güvenlik kurumu bununla da yetinmemiş ve 11.11.2015 tarihinde 2015/25 SAYILI  Kayıt dışı İstihdam İle Mücadele konulu 69 sayfalık uzunca bir genelge yayınlamış ve kayıt dışı istihdam konulu genelgenin ilk konusu aynı zamanda yazımızın da konusu olan bankalara getirilen zorunluluk düzenlemesi olmuştur.

Yani özetleyecek olursak; her ne kadar emlakçı ve bankacı olduğundan fazla şekilde düzenlenen maaş yazılarının bir sorun olmayacağını söylese de, yukarıda paylaştığım kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, bankalar kendilerine gelen bordro yada maaş yazılarını, sosyal güvenlik kurumuna bildirilen sigorta primine esas kazanç ile karşılaştırmaya ve eğer bir fark var ise bu durumu sosyal güvenlik kurumuna bildirmek ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüğe aykırı davranan bankalara sosyal güvenlik kurumu tarafından idari para cezası uygulanacaktır. Ortada yukarıda paylaştığım şekilde düzenlemeler olmasına rağmen işverenler bu yazıları veriyorsa ciddi risk alıyorlar demektir. 

Bankaların bu bildirim zorunluluklarının yanı sıra işverenlerin ayrıca dikkat etmeleri gereken bir diğer husus daha var ki; onu da yazının ikinci bölümünde sizler ile paylaşacağım.

Saygılarımla,
Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

25 Nisan 2018 Çarşamba

Uçanı Kaçanı Avlayan SMMM



Mali Müşavirler Tabelasında Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Unvanından Başkan Unvan Kullanılabilir Mi? 

Süper Mali Müşavirlik
Dahi Mali Müşavirlik... Gibi;

Her meslek mensubu; işyerinin bulunduğu binanın herkesin kolaylıkla görebileceği biçimde bir yerine, sadece adı ve soyadı ile meslek unvanını taşıyan bir tabela asmak zorundadır.

Birden çok meslek mensubu çalışmalarını ortaklık bürosu veya şirket şeklinde birleştirdikleri takdirde; tabelaya ayrıca ortaklık bürosu veya şirket unvanı yazılır. Ayrıca ortaklar ad ve soyadları ile unvanlarını da tabelaya yazabilirler. Onun dışında tabelaya sorudaki unvanların yazılması meslek mevzuatımıza göre mümkün değildir.

Peki... Mevzuatımız bu konuyu yasaklamış ama;

Tabelasına UÇAN SMMM Ofisi yazan mı haksız rekabet yaptığı için kusurlu? Yoksa eski oda yöneticilerinden birinin görevini yürütürken iyi günler ben XXX SMMM odası yöneticisi bilmem kim. Muhasebeciniz faturayı size yanlış kestirmiş deyip kendisine yönlendirme yapmaya çalışarak; haksız rekabetin, reklamın kralını yapan UÇANI KAÇANI avlamaya çalışan o malum yöneticimiz mi masum? 

Bizim meslektaşlarımız müşterisinin mevzuatını öğrenmeye çalışıp, kendi mevzuatının kapağını açmıyorlar doğru ama öyle yöneticilerimiz var ki maşallah o kapağı ardına kadar açmışlar daha da yetinmemiş tencerenin dibini sıyırma derdindeler. Kanun falan hak getire ne kendi mevzuatlarından ne de müşterilerinin mevzuatlarından bi haberler. 

Mesleki mevzuatı bilse odadaki görevini benim müşterime lanse etmez, müşterisinin mevzuatını bilse meslektaşı müşterisini doğru yönlendirmiş olmasına rağmen sizin muhasebeciniz yanlış yapmış demez. Ne diyelim afiyet olsun. Yalnız meşhur bir söz vardır imam fısıldırsa cemaat bağırırmış... Anladınız siz.!!! 

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

(Eskilerden bir hatıra... 15 Aralık 2013)

14 Nisan 2018 Cumartesi

Ben Yanmasam, Sen Yanmasan, Biz Yanmasak...




Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...

Ne zaman; “Ben bu işleri bırakıyorum, bunlardan hiçbir şey olmaz, herkes kendi menfaatinin peşinde, kimse mesleğini düşünmüyor, o kadar haksızlık adaletsizlik var ama kimse sesini çıkarmıyor.” diye düşünecek olsam, Hazreti Hüseyin’in şu hikayesi gelir aklıma…

Hazreti Hüseyin Küfe’ye gitmek üzere yola çıkacağı sırada müminler gitme ya Hüseyin korkarız ki Küfeliler seni yarı yolda bırakır, seni satar demişler. Hazreti Hüseyin’de ben kimseye güvenip de yola çıkmıyorum demiş. Büyük bir zulüm büyük bir adaletsizlik var, ben bu yola çıkmazsam, bu yola baş koymazsam korkarım ki benden sonra kimse zulme başkaldırmaz adaletsizlikle savaşmaz diye buyurmuş.

Ben bu yola çıkmazsam, sen bu yola çıkmazsan zulüm ve adaletsizlik hiç bitmeyecek...

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

Günü Değil; Geleceği Kurtaralım...



3568 Üzerine;

30 yıl önce zamanın ihtiyaçlarına göre hazırlanmış bir yasa bu. Bunca zaman içerisinde teknoloji hızla ilerlemiş, eğitimde nitelik olarak olmasa da sayıca epey bir artış olmuş. Neredeyse her şehirde bir üniversite kurulmuş. Bu üniversitelerde de en çok ve kolay tercih edilen bölümler aynı zamanda mali müşavir olmaya müsait olan bölümler. O kadar çok ki saymak istemedim

Bu bölümden mezun olanlar da atanamayıp iş bulamayınca bari şu sınavlara gireyim diyorlar. TÜRMOB'da nispi aidat kalkınca bu sınav ücretlerini gelir kapısı olarak görüyor. Meslek elden gitmiş, kalite kalmamış kimin umurunda. Herkes kendi menfaatinin, koltuğunun peşinde. Yapısal olarak bir değişikliğine gidilmeden, mesleğin gelecek 50-100 yılı planlanmadan yapılan her iş, atılan her adım boşa gider. Bize günü kurtaracak değil, geleceğimizi kurtaracak çözümler lazım. Hem kendi geleceğimizi hem de mesleğin geleceğini.

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir


Konuyla ilgili daha önce yazdığım bir yazıyı aşağıda paylaşıyorum...

http://muhasebeselhavadisler.blogspot.com.tr/2016/01/mali-musavirlik-kontenjanlar.html

3 Nisan 2018 Salı

Şirket Kuruluşunda Defter Tasdik Bilgilerinin Bildirilmesi

                    

Soru : Merhaba. Yeni şirket kuruluşu yaptık bugün aracılık sözleşmesi defter bilgileri girişinde tasdik eden ticaret sicil müdürlüğünün vergi kimlik numarasına ne yazmam gerekiyor onayladıkları defter bilgilerinde böyle bir ibare göremedim yardımcı olursanız sevinirim.

Cevap : 493 numaralı vergi usul kanunu genel tebliğine göre tasdik edilen defterlere ait bilgileri bildirme yükümlülüğü ticaret sicil müdürlüğünde, sizin bir şey yapmanıza gerek yok. Ticaret sicil  müdürlüğü tasdik ettiği defterlere ait bilgileri bildirmek zorunda. 

Tebliğin ilgili bölümünü aşağıda paylaşıyorum;

Ticaret sicili müdürlüklerince yapılacak tasdik işlemlerine ilişkin bildirim zorunluluğu 
MADDE 5 – (1) 213 sayılı Kanunun 149 uncu maddesi ile mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan hükümlerin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, ticaret sicili müdürlüklerine, bu Tebliğin 4 üncü maddesi uyarınca tasdik etmek zorunda oldukları defterlerin tasdik işlemlerine ilişkin bilgileri, aşağıda yer verilen usul ve esaslar çerçevesinde, elektronik ortamda Bakanlığımıza gönderme zorunluluğu getirilmiştir.
Cezaî müeyyide 
MADDE 6 – (1) Ticaret sicili müdürlükleri tarafından tasdik edilen defterlere ilişkin bilgilerin Bakanlığımıza gönderilmesine dair bu Tebliğde belirtilen bildirim yükümlülüğüne riayet edilmemesi halinde 213 sayılı Kanunda yer alan cezalar tatbik edilir.

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir 

Araç Yıkama Hizmetinde KDV Tevkifatı Var Mıdır?



Soru : Araç yıkama hizmetinde kdv tevkifatı uygulaması var mıdır?

Cevap : KDV uygulama genel tebliğinin 2.1.3.2.10. Temizlik, Çevre ve Bahçe Bakım Hizmeti başlıklı bölümünde; demiryolu ve kara nakil vasıtalarının temizliğinin tevkifat uygulaması kapsamında olduğu belirtilmiştir. Buradan hareketle 1.000 liranın üzerindeki araç yıkama hizmetinin tevkifata tabi tutulması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca temizlik malzemesi alıcıdan olmak üzere sadece temizlik yapacak elemanların yönlendirmesi gibi bir durum var ise; bu durum temizlik hizmeti değil işgücü temini olarak değerlendirilip ona göre tevkifata tabi tutulması gerekmektedir.

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...