27 Şubat 2019 Çarşamba

Çok Yorgunuz Patron...




Yeşil Yol...

Bir çoğunuz bu filmi izlemişsinizdir. Filmin kahramanı John Coffey; kahve gibi okunuyor ama yazılışı farklı. Anımsayabildiniz mi?

John Coffey doğa üstü güçleri olan ve suçsuz yere yargılanan bir hükümlü. Kendisine bahşedilen güç ile hastalıklara, arazlara çare bulabilen, hatta iki küçük kız çocuğunu kanlar içinde görünce onları tekrar hayata döndürebilirim belki diye şifa vermeye çalışırken kanlı ellerini görenlerin cinayeti onun işlediğinin düşünmesine sebep olacak kadar da merhamet sahibi. 

Ve yine; yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yorulan, yanında hiç arkadaşı olmamasından bıkan, insanların birbirine kötü davranmasından ve her gün dünyada hissettiği ve duyduğu acılardan bıkmış, her an için kafasına cam parçaları batıyor gibi hisseden ve bu dev cüssesine rağmen karanlıktan korkacak kadar da masum ve çaresiz birisi. 

Filmde izlediğiniz Jonh Coffey şifalı elleriyle hastayı tutar ve onların hastalıklarını içine çeker. Filmde bu hareketi yaparken hastalıkların küçük sinekler şeklinde hastanın vücudundan John Coffey'nin vücuduna hücum ettiğini ve bu işlem bitince hastanın eski sağlıklı günlerine geri döndüğünü fakat Jonh Coffey'nin bütün hastalıkları içine çektiğinden bitap düştüğünü görebilirsiniz. John Coffey sadece bu hastalıkları içine çektiği için bitap düşmez; dünyadaki kötülükler, insanların birbirine karşı olan kötü davranışları diğer olumsuz durumlarda yormuştur Coffey'i ve filmin sonunda idam edilerek kurtulur belki de bu kirli dünyadan.

Şimdi gelelim bize. Bizlerde aslında şöyle bir baktığınızda John Coffey'e benzemiyor muyuz? Sorunlu, hastalıklı ve arazlı ne varsa üstlenmiyor muyuz yada bir şekilde bunlar bizlerin üzerine yüklenmiyor mu veya şöyle düşünün müşterilerinizin aynı zamanda kötü psikolojilerinin artıklarını da almıyor muyuz bünyemize.

Sonra ne oluyor? Stres, strese bağlı psikolojik sorunlar, damar tıkanıkları, kalp rahatsızlıkları, beyin kanamaları ve bir çoğumuzda henüz tezahür etmemiş bir çok sorun ve bir çok rahatsızlık. Sevdiklerinizin yaptığı en ufak şeylere bile gösterilemeyen tahammülsüzlük, anne babam bana niye kızıyor diyen minik bir kalp.

Hepsi bu mu? Hayır. Sadece üstlenilen bu yükler hasta etmiyor bizleri. Haklarımızı gözetsin diye seçtiğimiz yöneticilerimizin vurduymazlıkları, meslek ve meslektaşı için çalışmalar yapması beklenirken kendi menfaatlerine olan çalışmaların içinde yer almaları daha da kahrediyor aslında bizleri. 

İşte bu yüzden sevgili meslektaşlarım üzerimizdeki bunca yüke rağmen nasıl yapalım diyeceksiniz belki ama duyarlı olmalıyız. Şöyle bir silkelenip üzerimizdeki yüklerden kurtulmaya çalışmalıyız. Seçtiğimiz insanlara hesap sormalı, daha iyilerini göreve getirmeli, gerekirse o görevlere kendimiz gelmeliyiz. 

Çok yorgunuz patron; gereksiz angaryalardan, ne idiği belirsiz işlerden, yönetenlerin hislerimize tercüman olamayışından çok yorulduk.

Bir bir yitip gidiyoruz bu kirli dünyadan... 

Mali Müşavir. Mali müşavir gibi okunuyor ama aslında anlamı çok daha farklı...

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

24 Şubat 2019 Pazar

Kahraman Olabilirsin...


Sorunlarımız bir sihirli değneği dokundurarak yada süper güçleri olan bir süper kahraman eliyle düzelmeyecek. 

Mesleğimizin içinde bulunduğu bu mevcut kötü durumda bizlerin gerçek kahramanlara ihtiyacı var ve bu kahramanlardan biri de SEN olabilirsin. Tek yapman gereken mesleğine sahip çıkmak. Belki zenginlerden alıp fakirlere dağıtmayacağız ama;

Meslektaşlarımız üzerinden zenginleşenlerin saltanatına son vermek için, üzerimize yüklenen angaryalardan kurtulabilmek için, daha insanca bir yaşam sürebilmek için, sevdiklerimizin iyi ve kötü günlerinde yanlarında olabilmek için ve en önemlisi masa başında son nefesimizi vermemek için; 

Hepinizi mesleğimize sahip çıkmaya, siyasi ideolojilerinizi bir kenara bırakıp sadece meslek odaklı düşünmeye ve yapılacak mesleki girişimlerde kişisel menfaatleri bir kenara bırakıp en ön sıralarda yer almaya davet ediyorum.

Geleceğe umutla bakan, sorumluluk üstlenip bu mücadelenin içinde yer alacak her birey Robin Hood'dur, Rambo'dur, Köroğlu'dur, Kara Murat'tır, Battal Gazi'dir, Seyit Onbaşıdır, Halide Onbaşıdır, Şerife Bacıdır, Kara Fatma'dır...

Unutma...(!) SENDE bir kahraman olabilirsin...

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

Mücbir Sebep İstiyorsan Duyarlı Olmaya Mecbursun



1-) 01 Ekim 2016 tarihinde dönemin Maliye Bakanı Naci AĞBAL'ın da katıldığı Türmob hizmet binası açılışında yine dönemin Türmob başkanı sayın Nail SANLI; konuşmasının büyük bölümünü binanın çatı oluklarını yapan firmadan, inşaata kum taşıyan firmaya varana kadar emeği geçenlere teşekkür etmek için ayırdı. Konuşmasının en duygusal bölümü ise binayı yapmalarına rağmen görev süresi dolduğu için binada oturamamasına içerlediği bölümdü. Nail SANLI konuşmasında 2 dönemden fazla yapılamayan Türmob başkanlığı için Maliye Bakanımızdan 2 dönem yasağının kaldırılması için çalışma yapılmasını istiyordu. Yani 100 bin meslektaş kendisi için talepte bulunulmasını beklerken maalesef Türmob başkanı o koltukta daha çok oturabilmek için yasal bir düzenleme istiyordu.

2-) Konya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası tarafından Antalya Belek’te 14-17 Ekim 2018 tarihlerinde düzenlenen 18. Anadolu Odaları Eğitim Semineri'nin bir bölümünde Türmob sekreteri Yahya Arıkan odalar ve Türmob'un mali sıkıntılarını ele aldığı konuşmasında nispi aidatlar ile ilgili şöyle diyordu;

“…Üzüldüğüm nokta şu; Parlamentoda oturduk nispi aidatla ilgili sayın bakanı ikna ettik, hatta ücretlerimizden taviz vererek ikna ettik, plan bütçede grupların kararıyla alınan, hükumetinde desteklediği kararlar genelde parlamentoda geri çevrilmez ama maalesef ne olduysa geri çevrildi. “

Yani Türmob sekreteri, Bakan ile meslektaşların sorunlarının çözümü için değil, daha rahat huzur hakkı alabilmek için meslektaşlarının üzerinden pazarlık yapıyordu. Bu pazarlığın ardından nispi aidatlar tekrar gelmedi ama 2019 yılı için yayınlanan asgari ücret tarifesinde bütün işletme defterleri zorunlu olarak defter beyan sistemine geçmişken ve siz bugün DBS denen ucube sistem ile cebelleşirken; tarifedeki; "3.9- E-defter tutacak firmalarda tarifede yer alan ücretlere % 50 ilave edilir." maddesi tarifeden çıkartıldı.

Değerli meslektaşlarım yukarıda yer verdiğim yakın zamanda yaşanmış olan iki olaydan da anlaşılacağı üzere; biz ölmüşüz, hastalanmışız, bir yakınımız vefat etmiş vs. olmuş Türmob'un umurunda bile değil. Onların varsa yoksa tek derdi koltuklarında biraz daha oturmak daha doğrusu daha rahat oturmak. Çünkü bu insanlar istisnasız 30 yıldır başımızdalar.

Peki değerli meslektaşlarım 30 yıldır zorla mı başımızda bu adamlar. Tabi ki hayır. Bunlar kim biliyor musunuz? Bunlar; hani şu seninle aynı siyasi partiden olanlar, hani şu seninle aynı dünya görüşüne sahip olanlar, hani şu senin hemşehrin var ya işte bunlar onlar, hani şu senin Ahmet abin var ya, işte bunlar o Ahmet abinin tavsiye ettiği insanlar, kim bunlar biliyor musun? Hani sen seçim zamanı totonu kaldırıp oy kullanmaya gitmiyorsun ya işte bunlar meydanlara inip yukarıdaki kriterleri kullanarak oy alanlar ama mesleği ve meslektaşı için çalışmak yerine kendi refahları için çalışan büyüklerin.

Biliyorsun yakın zamanda mesleki seçimler yapılacak; umarım bütün bu yaşananları, vefat eden meslektaşlarımızı gözünün önüne getirip en azından oy kullanmaya gidersin. Şimdi mücbir sebebin gelmesi ve meslekteki diğer kazanımların elde edilmesi için bir karar vermen gerekiyor. Hala yıllardır başımızda olmasına rağmen kendi refahından başka bir şey düşünmeyenlere sırf seninle aynı partiden, aynı ideolojiden, aynı ilden, aynı bölgeden, aynı mezhepten vs. diye oy vermeye devam mı edeceksin? Yoksa, meslek için sahaya inmen, çözüm için çalışman daha iyi keşke öyle yapsan ama meslek için çalışacağına inandığın kişilere mi oy vereceksin. Eğer duyarlı olup sahaya inmez bu meslek için kafa yormaz isen, mesleki sorunların çözümü için çabalamaz yada en azından gerçekten çabalayacak olanlara destek vermezsen sırtından zenginleşenlere bir 30 yıl daha vermiş olur ve eşşek gibi çalışmaya devam edip bilgisayarın başında ağlamaya devam edersin.

Şunu unutma; aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır.

Yakın zamanda vefat eden bütün meslektaşlarımıza Allah'tan rahmet yakınlarına da sabırlar diliyorum. Bu dünyada onlara cehennemi yaşattılar, inşallah öbür dünyada mekanları cennet olur...


Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

16 Şubat 2019 Cumartesi

14 Şubat'ta Meslektaşını Sevdiğini Nasıl Hissettirirsin


30.01.2019 tarihinde Ankara SMMM odasında yapılan Danışma Meclisi toplantısındaki konulardan birisi de poşet beyanıydı. Toplantıda poşet beyanının bizim işimiz olmadığı şeklinde ortak bir kanı hakimdi. Fakat kurumsal olarak bu yönde bir açıklama da yapılmadı. Hatta yapılmadığı gibi üstüne bir de geçici vergi için yapılan uzatma talebinde şöyle denildi;

"Ayrıca 15 Şubat'a kadar verilmesi gereken poşet beyannameleri de ayrı bir yük ve yoğunluk getirmektedir. Gelen talepler de dikkate alınarak geçici vergi beyannamesi verme süresinin ertelenmesini..."

Beyannamelerin uzatılması için böyle bir gerekçe öne sürdüğünüzde poşet beyannamelerini göndermeyi kurumsal olarak kabul etmiş görünürsünüz, siz kabul etmeseniz bile bu yazının ardından meslektaşınız bu anlamı çıkarır üstelik kurumsal olarak bunu yapmayalım diye bir açıklama yapmadığınız için de bu anlamı çıkarmakta haklıdır. Keşke poşet beyannamesinin bizim tarafımızdan gönderilmesi gerektiği izlenimi veren bir uzatma talebi yerine daha insani ve günün de anlamına binaen meslektaşlarınızı sevdiğiniz ve düşündüğünüz izlenimi veren bir talepte bulunsaydınız.

Örneğin şöyle;

"... Ayrıca neredeyse her 14 Şubat'ı eşinden, sevgilisinden, çocuklarından ve sevdiklerinden fiziken yada zihnen ayrı geçirmek zorunda kalan meslektaşlarımızın bu güzel günde beyanname telaşı ile uğraşmak yerine sevdikleri ile hoşça vakit geçirebilmesi için geçici vergi beyannamesi verme süresinin ertelenmesini..."

İnanın böyle bir talepte bulunmuş olsaydınız bu çok daha insani ve meslektaşınızı düşündüğünüz hissini veren bir talep olurdu. Ne diyeyim; ertelemesiz, stressiz, poşetsiz ve sevgi dolu günler dilerim...

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

30.01.2019 Danışma Meclisi Konuşma Metnim


31.12.2018 tarihli resmî gazetede yayımlanan yönetmeliğe göre; Esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı erkek üyelerin aidatı 350-TL olarak belirlenmişken, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı KADIN üyelerin aidatı 256-TL olarak belirlenmiştir. Yanlış anlaşılmasın ben aidatlarda indirim falan istemeyeceğim sadece danışma meclislerinde daha önce söz almamış olanlara buna benzer bir pozitif ayrımcılık yapılmasını rica ediyorum. Çünkü bizler sizleri yıllardır dinliyoruz, yeni fikirlere öncelik vermek faydalı olabilir diye düşünüyorum.

Mesleki gelişmelerin, Türmob sürekli eğitimin ve poşet beyanının değerlendirilmesi gündemiyle toplandık.

23 Haziran 2018 tarihinde sürekli eğitim yönetmeliği yayınlanınca hemen aynı gün inceledim. Yönetmeliği incelediğimde kurulacak eğitim merkezinin mali kaynakları arasında  SMGM'nin faaliyetleri dolayısı ile sağladığı gelirler maddesini görünce odalar da ve Türmob’da nispi aidatın kalkmasından oluşan rahatsızlıkta düşünüldüğünde bu yönetmeliğin Türmob’a ve odalara gelir yaratmak için çıkartıldığı haliyle eğitimlerinde ücretli olacağı izlenimi oluştu bende.

Bu nasıl bir nispi aidatmış ki meslektaşların gelişimize katkı sağlayacak fakat 10 yıldan fazladır Sümen altında duran yönetmeliğin çıkmasına vesile oldu. Şimdilerde mesleki kamuoyunun da baskısı ile bu eğitimlerin ücretsiz olacağı söyleniyor. Bence de eğitimler mutlaka olmalı ama kesinlikle ücretsiz olmalıdır. Meslektaşlarının zorunlu tutulduğu eğitimler üzerinden para kazanmaya çalışmayı ben mesleki kuruluşumuza yakıştıramıyorum. Eğer maddi olarak zor durumdaysak bunu aşmak için başka mali kaynaklar yaratmalıyız.

Her geçen gün mali müşavir sayısında yaşanan artış meslektaşlarımızın uzmanlık alanlarına yönelmesini zorunlu hale getiriyor. Meslektaşlar hedefledikleri uzmanlık alanları ile ilgili olarak ücretli eğitimlere katılarak kendilerini bu alanlarda geliştirebiliyorlar. İşte buradan hareketle Türmob bünyesinde eğitmenlerinin tamamının mali müşavirlerden oluştuğu bir eğitmen kadrosu ile bir eğitim enstitü kurulabilir. Bu eğitim enstitüsü hem ücretsiz eğitimlerin hem de odalara ve Türmoba kaynak yaratacak uzmanlık eğitimlerinin planlaması yapılabilir. Yalnız eğitmenlerin seçilirken liyakatin esas alınmasını unutmayalım. Bu sayede üniversitelerde hep hayalini kurduğumuz sadece Muhasebe ve yan dalları ile ilgili eğitim veren bir fakültenin kurulmasına ve sadece oradan mezun olanların mali müşavir olabileceği bir sisteme de öncülük edilmiş olur.

Denetim ve kontrolleri işi yapana değil bir başkasına yaptırırız bunun amacı kontrolü işi yapan yaparsa hatasını göremeyecek oluşudur. O yüzden kontrollerin başka bir göz tarafından yapılması daha iyi olur. İşte odalar ve Türmobta da aynı durum geçerli bana göre. 30 yıldır aynı insanlar buralarda, üretebildikleri çözümler ortada. Ülke yönetimini var olan kaynakları sattığı ve sıkıntıyı vatandaşın sırtına yüklediği için haklı olarak eleştiren oda ve Türmob yöneticileri mali kaynakları azalınca benzer davranışlar sergileyip, başka başka çözümler bulmak yerine sıkıntıyı meslektaşının sırtına yükleyerek aşmaya çalışıyor. Buna ileride tekrar değineceğim o yüzden müsaadenizle başka bir mesleki gelişmeye geçmek istiyorum. Biliyorsunuz asgari ücret tarifemiz yayınlandı ve gözüme bazı hususlar takıldı.

Tarifeye göre bir anonim şirket kuruluşunda SMMM'nin alacağı ücret 823-TL iken, aynı kuruluş işlemi için YMM'nin alacağı ücret1.243-TL. Yine tarifeye göre birleşme ve bölünme ücreti SMMM için sırasıyla; 1.700-TL ve 2.000-TL olarak belirlenmişken bu ücretler YMM'ler için yine sırasıyla 5.959-TL ve 9.935-TL olarak belirlenmiş durumda. Yeminliler bu işlemleri yaparken bizden farklı ne yapıyorlar? Bu ücret farklılığının sebebi nedir? Tarifedeki takıldığım birinci kısım bu.

Gelelim tarifenin bizler için en önemli kısmına daha doğrusu bir önceki yıla göre yapılmış en önemli değişikliğine. Biliyorsunuz Maliye Bakanlığı yayınlanan taslaklar ile e-defter kapsamındaki mükelleflerin sayısını artırmayı planlıyor.

Yine hepinizin bildiği gibi bu sene işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler zorunlu olarak defter beyan sistemine dahil olmuş durumdalar. 2019 yılından itibaren işletme defterlerinin meşakkati önceki yıllara göre biraz daha fazla olacak haliyle ücreti de ona göre güncellenmeli. 

Geçtiğimiz yıl defter beyan sistemine zorunlu olarak geçen Serbest Meslek Erbabı olan mükelleflerin sözleşmelerini E-Birlik sistemine girdiğinizde ücreti; tarifenin notlar bölümünde yer alan "3.9- E-defter tutacak firmalarda tarifede yer alan ücretlere % 50 ilave edilir." maddesinden hareketle tarifede yer alan ücretin %50 artırılmış hali oluyordu. Bu sene yayınlanan asgari ücret tarifesinde ise ne olduysa bilmiyorum bu maddeyi kaldırmışlar. Yani artık E-defter tutacak firmalarda (ki geçen seneki serbest meslek defterleri için yapılan uygulamayı düşündüğümüzde buna bu seneki işletme defterlerini de katabiliriz.) tarifede yer alan ücretin %50 artırılmış hali uygulanamayacak. Haliyle pratikte e-deftere geçen firmalarda ve zorunlu olarak defter beyan sistemine geçmiş olan firmalarda bir ücret artışından söz etmemiz maalesef mümkün görünmüyor.

Aksine kaybımız şöyle oluyor; Listeye bak.

Peki 3568 sayılı kanunun 46. maddesine göre tarifeyi hazırlamak odaların ve Türmob'un görevi ise neden bu % 50 oranındaki artış maddesi tarifeden çıkarıldı. Yoksa kanundaki yetkisinden hareket ile Maliye Bakanlığı mı yaptı bu değişikliği? Eğer öyle ise bizim yöneticilerimiz bu hak kaybına neden izin verdi? Yöneticilerimiz diyorum sebebi şu;

Konya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası tarafından Antalya Belek’te yapılan ve 3 gün süren eğitim semirenin bir bölümünde Türmob sekreteri Yahya Arıkan odalar ve Türmobun mali sıkıntılarını ele aldığı konuşmasında nispi aidatlar ile ilgili şöyle diyor;

“…Üzüdüldüğüm nokta şu; Parlamentoda oturduk sayın bakanı ikna ettik bir nispi aidatla ilgili hatta taviz vererek ücretlerle ilgili, plan bütçede grupların kararıyla alınan, hükümetinde desteklediği karar genelde parlamentoda geri çevrilmez ama maalesef ne olduysa geri çevrildi. “

Türmob sekreteri ya da her hangi bir oda başkanı ya da Türmob başkanı bizim gelirlerimiz üzerinden nasıl böyle bir taviz verebilir. Hadi böyle bir şey yapmaya yeltendi bizim yöneticilerimiz buna nasıl izin verebilir. Az önce de söylediğim gibi bir kişi 30 yıldır bu görevlerde olmasına rağmen hala meslektaşlarının sömürülmesi üzerinden başka bir çözüm üretemiyorsa artık yeni fikirlere genç ufuklara yer vermekten başka bir çaremiz kalmamıştır. Belki de 30 yıldır aynı kişiler bu görevlerde oldukları için çözüm üretemiyoruz olamaz mı?

Ve düşünün ki meslektaşlarımız direk ceplerini, kendi geleceklerini ilgilendiren bir konuya kafa yormaları gerekirken; poşetlerden alınan ücretleri ve bunun nasıl beyan edileceğini düşünür haldeler. Buradan halkımızın verdiği genel tepkiyi düşünerek çıkardığım sonuç “Biz galiba küçük kazık sevmiyoruz.”

Çok fazla oldum biliyorum ama son olarak başka bir konuya daha değinmek istiyorum. 19 Ocak 2019 Cumartesi günü odamızda “Dalgalı Piyasalarda Geleceği Öngörme ve Şirket Yönetimi" konulu bir seminer düzenlendi. Öncelikle böyle güzel bir seminer düzenledikleri için başta başkanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ve daha geniş katılımlı olacak şekilde tekrarının yapılmasını talep ediyorum.

Seminerden küçük bir not aktarıp sözü getirmek istediğim yere getireyim. Seminerde en can alıcı noktalardan biri şuydu. Reel piyasanın döviz borcu 210 milyar dolar. Şubat 2018'de 3,70'den aldığı dövizin kuru bugün 5,40. Sadece kur farkından oluşan kambiyo zararı 357 milyar TL. Bu rakam İSO 500'ü oluşturan firmaların 2017 yılında yaptığı toplam karın 3,5 katı.

Yani önümüzdeki günlerde bizleri çok büyük işsizlik rakamları, firma kapanışları ve bunlara benzer sıkıntılı ekonomik durumların beklediği kaçınılmaz bir gerçek. Yani şu anda bile ödemelerin son sıralarında yer meslek camiası sıkıntılı durumların iyice artacağı günlerde ne yapacak çok merak ediyorum. Ben tahsilatı artırmak için müşterilerime bir mesaj gönderdim dedim ki; Muhasebe ücretlerinizi zamanında düzgün bir şekilde ödemeniz yarın ruz-i mahşerde beraat belgelerinizden biri olacaktır. Fakat maalesef çok etkili olmadı.
Seminer öncesi başkanımız açılış konuşmasında o haftanın popüler konusu olan 10 yıl önce 10 yıl sonra şeklinde yapılan paylaşımlara atıfta bulunarak ülkemizin ekonomik verilerindeki 10 yıl öncesi ve 10 yıl sonrası durumunu bizlerle paylaştı. Kendisinin bu paylaşımına katılmak ile birlikte bir başka paylaşımda daha bulunmasını beklerdim. O da meslekte 10 yıl önce 10 yıl sonra. Müsaadenizle bu paylaşımı da buradan ben yapayım.

Meslek mensuplarının sayısı 1990-1991 döneminde 27.115 iken bu sayı, 2004 yılı temmuz ayı sonu itibariyle 64.153’e, 2009 yılı sonu itibariyle 80.256'ya, 2013 yılı sonu itibariyle 92.418’e ulaşmıştır. 2019 yılı itibariyle Türmob'un internet sitesinden aldığım bilgiye göre meslek mensuplarının sayısı 107.320'ye ulaşmıştır. 

Yani özetle son 10 yılda "kısaca" KDV mükellefi olarak adlandıracağım mükellef sayısında % 10 civarında bir artış olmasına rağmen meslek mensubu sayısında 2009 yılına göre son 10 yılda % 33'ten fazla bir artış meydana gelmiş bulunmaktadır.

2019 yılında tüm dünyada beklenen olası küresel kriz ile mükellef sayısında ciddi düşüşler olacağını yada mevcut mükelleflerin meslek mensubuna karşı olan yükümlülüklerini yerine getiremeyecek oluşlarını ve buna rağmen mevcut düzenlemeler ile bu kötü gidişat ortada olsa bile meslek mensubu sayısındaki artışında öncekinin aynı hatta daha hızla artacağını da lütfen aklınızdan çıkarmayın.

Şu anda bile ödeme planlarının sonlarında yer alan muhasebe meslek camiasının dünyada ve ülkemizde yaşanacak yada yaşanması muhtemel bir krizden nasıl etkileneceğinin takdirini sizlere bırakıyorum. Mevcut durumda bile mükellef sayısına oranla ciddi ve plansız bir meslek mensubu artışı varken kriz zamanlarındaki durumu düşünmek bile istemiyorum.

İşte yaşanması muhtemel böyle bir kriz öncesi sayın başkanımızdan mesleğin bu tarafına yönelik de fikirlerini beyan etmesini beklerdim. Bu sıkıntı sadece bizlerin değil avukatların, doktorların vb. de ortak sıkıntısı aslında. Fakat onlarda komşunun avukatı yada komşunun doktoru kavramı bizdekiler kadar yaygın değil. 2016 yılında dönemin sağlık bakanı Mehmet Müezzinoğlu doktor fazlası verecek olunmasından ötürü tıp fakültelerindeki kontenjanların dondurulacağını ifade etmişti. İşte bizde eğer mesleğimizin geleceğine yönelik bu ve buna benzer öngörülerde bulunmayıp buna yönelik hareket etmez isek küresel kriz olmasa bile mesleki bir krizin çıkması kaçınılmazdır. Umarım yöneticilerimiz bizler üzerinden kendi çıkarları için pazarlık ve kulis yapmak yerine, bu kulis ve pazarlıkları mesleği ve meslektaşları için de ve hatta sadece bunun için yapabilirler.

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

7 Şubat 2019 Perşembe

Vergiye Uyumlu Mükellefler İle İlgili Yeni Düzenleme


Biliyorsunuz daha önce vergiye uyumlu mükelleflere beyannameleri üzerinden hesapladıkları vergiler üzerinden % 5 indirim imkanı getirilmişti ve 10 liraya kadar yapılan eksik ödemeler ihlal sayılmıyordu.

Mükellefler tarafından sadece damga vergisinden oluşan küçük tutardaki ödemelerin yapılması unutuluyor ve diğer şartları bir tarafa koyalım sadece bu küçük tutarlı vergilerin bir iki günlük geç ödenmesi bile mükelleflerin bu indirimden yararlanmasını engelliyordu.

Şimdi 30.01.2019 tarihli resmi gazetede yayımlanan 7162 sayılı kanunun 3. maddesi ile 10 liraya kadar yapılan eksik ödemeler ibaresi 250 lira olarak değiştirilmiştir. Yani artık mükellefler ödemesi unutulan küçük tutarlı vergi borçları nedeniyle % 5'lik indirim hakkını kaybetmiş olmayacaklar.

Yapılan düzenleme olumlu olmakla birlikte mağduriyetlerin önüne geçilmesi için hangi mükelleflerin indirimden yararlanacağının sistem tarafından otomatik olarak belirlenmesi yada beyanname verme aşamasında SGK'na yapılan bildirimlerde olduğu gibi indirimden yararlanılmadığına dair bir uyarının verilmesi daha işlevsel olacaktır. Ayrıca kurumlar vergisi oranının % 20'den % 22'ye yükseltilmesini ve GMSİ mükellefleri için götürü gider oranının % 25'den % 15'e düşürüldüğünü düşündüğümüzde vergiye uyumlu mükellefler için yapılacak indirimin daha dişe dokunur bir orana yükseltilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Son olarak 2019 yılı Mart ve Nisan aylarında vereceğiniz yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri için şartları sağlayan mükellefler için bu indirimden yararlanabilirsiniz. 

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir




Düzenlemenin Son Hali;


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...