9 Aralık 2013 Pazartesi

Kurbağa Çorbası Sever Misin?


Bir kurbağayı kaynar su dolusu bir kazanın içine attığımızda neler olur dersin?

Tabi ki kurbağa can havliyle kazandan dışarıya sıçrayacaktır. Acı verici bir deneyim ve belki birkaç yanığın ardından, muhtemelen yaşamına kaldığı yerden devam edecektir.

Peki, başka bir kurbağa soğuk veya ılık su dolusu bir kazanın içine atıldığında ve su yavaş yavaş ısıtıldığında neler olur dersin?

4 Büyüklerin Parası Var, Ymm'lerin Dayısı Var...!!!



Sanırım bağımsız denetim faaliyeti ile uğraşmayı düşünen herkesin eğer okumamışlarsa 26 Aralık 2012 tarihinde yayınlanan yönetmeliği güzelce bir okuması gerekiyor. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Recep PEKDEMİR Ankara'da katıldığı bir seminerde bu durumları çok güzel özetlemişti aslında. Özetle şöyle söylemişti. "Denetim sermaye sahiplerine getirilen bir yüktür, hepiniz bürolarınızda maliyeti nasıl kısarım diye düşünürken bir iş adamının bunu düşünmemesi mümkün mü? Kendisine yeni bir maliyet getiren denetim olgusuna nasıl bakar? Yarın denetim yapacak olsanız bile denetim işinden çok paralar kazanmayı düşünmeyin zaten. Öyle zannettiğiniz gibi uluslararası denetim firmaları da denetim faaliyetlerinden çok para falan kazanmıyorlar. O denetim şirketlerinin denetim faaliyetleri ile paralel olarak yürüttüğü vergi hizmetleri ile danışmanlık hizmetlerinin verildiği farklı yapıları da mevcut. Esas parayı bu şirketler yada bu faaliyetler üzerinden kazanıyorlar."

Denetim, muhasebe yada danışmanlık ne derseniz deyin gerçek anlamda başarı sağlamak için çok ciddi yapılanmalar gerektiriyor. Bireysellik ancak günü kurtarmayı hedefleyen hizmetlerden sağlanan kazançları getirir. Birlikte hareket edebilme yeteneğini kazanamadığımız sürece işimiz çok ama çok zor. 

Çünkü o bahsettiğiniz uluslararası firmalar için maddiyat çok da önemli değil. Bizlerin nasıl ödeyeceğimizi düşündüğümüz harç ücretlerini bir çırpıda ödeyebilirler. Ayrıca denetimin dışında, vergi ve danışmanlık alanlarına da hızla girmek istemekteler, hatta girdiler. Hedef aldıkları rota şöyle gerekirse 10 sene piyasanın hakim gücü olana dek bu faaliyetten para kazanma. Daha sonra pazarı ele geçirdikten sonra, kuralları kendin belirleyebildiğin aşamaya getirdiğinde geçen 10 yılın meyvelerini topla. Maalesef Kamu Gözetim Kurumu ve diğer kurumlar kalitenin yüksek harçlarla yada 15 yıllık denetimle geleceğini zannederek, piyasayı organize olmuş uluslararası firmalara teslim ettiler bile. 

Bu ülkede aldığın eğitimlerle yada tecrübelerinle liyakat sahibi olamazsın, bu ülkede paran varsa, dayın varsa, ee belki biraz da yaşın varsa yaşına hürmeten liyakat sahibi olursun.

4 büyüklerin* parası var, Ymm'lerin dayısı var, 15 yıllık kıdemlilerin de yaşına hürmet var. Ee daha ne olsun, bu durumda başarı da kaçınılmaz görünüyor... :)

Hasan Volkan ÇEVİK

Mali Müşavir


*- 4 Büyükler : 4 büyük denetim firması (pricewaterhousecoopers deloitte touche tohmatsukpmg ernst and young

5 Aralık 2013 Perşembe

Çözüm Önerileri... (Bugüne, Geçmişten Düşülen Notlar)



1- Staj süresinin 3 yıla çıkarılmasının amacı nedir?

2- SM'lerin SMMM yapılmasının amacı nedir?

Staj süresinin 3 yıla çıkmasının amacı kurum yetkililerine göre kaliteyi artırmaktı. Bizlerin bir çoğuna göre ise doyum noktasına ulaşan meslektaş sayısının önüne geçilmesi ve pastadaki payın bölünmemesi idi.

SM'lerin SMMM yapılmasının amacı kurum yetkililerine göre AB müktesabatına uyumu sağlamaktı. Bizlerin bu konudaki fikirleri çeşitlilik arz ediyor.

Peki bizler ne yapalım? Tamam bunu bir milat olarak görelim ve herşeyin daha güzel olacağını düşünerek işlerimize devam edelim. Fakat bir milat varsa bundan sonraki gelişmelerin daha güzel olması gerekmez mi?

Acaba değerli yönetici büyüklerimiz hep konuşulan sadece muhasebe üzerine eğitim veren bir "muhasebe fakültesi" açılması için her hangi bir çalışma içindeler mi? Nalan AKDOĞAN hoca böyle bir üniversitenin şart olduğunu ve Türmob'un da böyle bir üniversite kurulması için alttan alttan çalışmalar yaptığını söylemişti. Acaba Türmob çok mu altta kaldı, çünkü hala bir ses yok.

Tamam muhasebe fakültesi olayını geçelim, yapılması zor ve zaman alacağı aşikar. Peki 3 yıl boyunca staj yaptırılan meslek mensubu adaylarının durumları ne alemde? Bu stajyerler kimlerin yanında ve nasıl staj yapıyorlar? Mesleğin kalitesini artıracak olan meslek mensubu adaylarının işverenleri olan hali hazırdaki meslek mensuplarının kalitesi, mesleğin geleceği olarak görünen gençleri eğitmek için yeterli mi? Elbette profesyonel olarak çalışan ve yanındaki elemanında iyi yetişmesini sağlayanlar var. Fakat lütfen hali hazırdaki meslek mensuplarının durumlarını düşünerek bu soruma cevap verin.

Peki eğitimden sorumlu olan TESMER'in durumu nasıl? Bir çoğumuza göre sadece para tuzağı olarak görünen 6 adet CD göndererek ve adayların bunlara çalışarak eğitim alabileceğini sanmak normal mi? Eğer normal görüyorlar ve başka birşey yapmıyorlar ise (ki normal görüyorlar ve hiçbir şey yapmıyorlar) staj sürecinin, staj süresi boyunca cd'ler ile verilen eğitimin ve sonrasındaki yeterlilik sınavının sadece birer angarya olduğu iyice gözler önüne serilmiş olmuyor mu?

Elimizden bir şey gelmediği için ve herşeyin daha güzel olacağını düşünerek bu iki uygulamayı da milat kabul ettik. Hiç değilse bundan sonra mesleğe gerçekten saygınlık katacak çalışmalar yapılsın. Benim uzun süredir mesleğin değerini artıracağını düşündüğüm bazı fikirlerim var.

1-) Hali Hazırdaki Meslek Mensupları İçin Yapılabilecekler :

Hali hazırdaki meslek mensupları yılın belli dönemlerinde zorunlu eğitime tabi tutulsun. Eğitim deyince bazıları alınganlık gösterebilir, biz buna en iyisi zorunlu kendini yenileme diyelim. Örneğin; her meslek mensubunun yıl boyunca tamamlaması gereken bir kredisi olsun. Atıyorum sosyal güvenlik konulu bir seminere katıldığında bu kredinin bir kısmını tamamlamış olsun. Bu ve bunun gibi seminer, panel ve eğitimlere katılarak bu kredilerin tamamlanması sağlansın. Krediyi tamamlayamanların, kredi tamamlama sınavlarına girmesi sağlansın.

Şimdi duyar gibiyim bunca işin arasında nasıl vakit bulacağız da gideceğiz diyenler oluyordur. Eğer zorunlu olursa merak etmeyin mutlaka zaman bulunur. Üstelik gerçekten mesleğin kalitesini ve hakettiği değeri görmesini isteyen her meslek mensubu bunu seve seve kabul edecektir.

2-) Meslek Mensubu Adayları İçin Yapılabilecekler :

Öncelikli hedef TÜRMOB'un bir üniversite kurması olmalıdır. Yukarıda da dediğim gibi bu zor ve zaman alacak bir çalışmadır. Bunun yerine artık TESMER şu Cd gönderme olayını bırakmalıdır ve yüz yüze eğitime geçmelidir. Nasıl ki şu anda SM'lere SMMM olabilmeleri için odalarda, 1 hafta teorik, 1 hafta pratik eğitim verilecekse; stajyerlere de bağlı oldukları odalarda staj süreleri boyunca belirli periyodlar ile bu eğitimlerin verilebilmesi sağlanmalıdır. Yanlız bu eğitimler verilirken zaten çok cüzi ücretler alan stajyerlerin, bir de bu eğitimlerle maddi yönden sıkıntı çekmemeleri sağlanmalıdır.

Stajyerlerin diğer sorunlarına da en az meslek mensuplarının sorunlarına gösterildiği kadar alaka gösterilmelidir. Aslında bu çıkan yönerge ile stajyerlerin bir sorununa kısmen de olsa çözüm bulunmuştur. Bir SM'nin yanında çalışan stajyer arkadaşımız, staja başlama sınavını kazandıktan sonra bundan böyle artık staj yapmak için bir SMMM aramayacak; çünkü kendi işvereni de SMMM olmuş olacak. Haliyle naylon stajın bir nebze de olsa önüne geçilmiş olacak.

Sonuç :

Stajın üç yıla çıkması ve SM'lerin SMMM olması uygulamaları bana göre yukarıdaki gibi ciddi uygulamalar yapılmadan ben çıkardım, uyguladım ve bitti mantığı ile yapılırsa; bizlerin bu tartışmaları asla son bulmaz ve diğer insanların gözündeki değerimiz de iyice azalır. Eğer gerçekten kalite arayan ve isteyen varsa; 1989 yılının kötü hatıralarını silmek, şimdiki uygulamaların makul olarak görünmesini sağlamak ve mesleğin değerini artırmak için çalışmalar yapmalıdır. Unutmayalım; çalışma yapacak TÜRMOB'dur. Çalışma yapmasını sağlayacaklar ise bizler ve bizlerin bu konuda göstereceği iradedir. Kendi kendimize konuşur, kendi kendimizi yersek ve susarsak hiçbir şeyin düzelmeyeceği aşikardır.

Saygılarımla,
Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

Not : Bu yazı 20.08.2009 tarihinde önceki bloğumda yayınlanmıştı. (Merak edenlere orjinal yerinden)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...