Bir
kurbağayı kaynar su dolusu bir kazanın içine attığımızda neler olur dersin?
Tabi
ki kurbağa can havliyle kazandan dışarıya sıçrayacaktır. Acı verici bir deneyim
ve belki birkaç yanığın ardından, muhtemelen yaşamına kaldığı yerden devam
edecektir.
Peki,
başka bir kurbağa soğuk veya ılık su dolusu bir kazanın içine atıldığında ve su
yavaş yavaş ısıtıldığında neler olur dersin?
Bu
sefer kurbağa yaklaşan tehlikeden habersiz, kazanın içerisinde kalmaya devam
edecektir. Gittikçe artan su sıcaklığı kurbağayı daha da sersemletecektir,
taaki yerinden kıpırdayabilecek hali kalmayana dek veee...
İşte
bu durum birçok insanın da yaşam öyküsüdür...
İçerisinde
bulundukları durum (sağlık, ekonomik durum, sosyal çevre, kariyer, v.s.) zaman
içerisinde yavaş yavaş değişime uğrar. Bu değişimin belirtileri veya sonuçları
ise adım adım, basamak basamak ve bazen de gecikmeli olarak yaşanır. Yıllarca
hiçbir şikâyeti olmadan sigara veya alkol bağımlısı olarak yaşamını sürdüren
birinin bir anda kalp krizi geçirmesi veya akciğer kanserine yakalandığını
öğrenmesi, sonuçları gecikmeli olarak ortaya çıkan değişim süreçlerine basit
bir örnektir.
Değişim
süreçleri adım adım, basamak basamak ve gecikmelerle yaşandığından birçok
insan, yaşam koşullarındaki olumlu veya olumsuz yöndeki hassas fakat ivmesel
değişimlere zamanında gereken tepkiyi veremez. Yaşam kalitesi yavaş yavaş fakat
istikrarlı bir şekilde kötüye giden birçok kişi, kendisini bir anda şeytan
üçgeninin (veya kaynayan kazanın) içerisinde buluverir ve dışına çıkabilecek
gücü kendisinde bulamaz.
Ne Yapabiliriz?
Bu
tehlikeli akıntılara kapılmamızı önleyecek ve yaşamda bize daha fazla kontrol
sağlayacak olan en önemli unsur hedeflerimizdir. İyi tanımlanmış hedefler, bizi
motive eder, algılarımızı sürekli olarak yönlendirir ve amaçlarımız
doğrultusunda odaklanmamızı sağlar.
Geçtiğimiz
son beş seneyi şöyle bir gözünün önüne getir. Beş sene ne kadarda çabuk
geçebiliyor öyle değil mi ? Bugün bulunduğun yer, geçtiğimiz seneler içerisinde
verdiğin kararlar ve odaklandığın veya odaklanmadığın hedeflerin bir sonucudur,
fark edebiliyor musun? Karşına olağanüstü bir mani çıkmazsa, günümüzden beş
sene sonrasına da ulaşacaksın...
Fakat
nereye? Asıl önemli olan soruda budur! Varmak istediğin yeri biliyor musun?
Nereye gideceğimizi bilmeden yola çıkmanın rüzgârda savrulan bir yapraktan
hiçbir farkı yoktur! Aradığımız şeyi iyi tanımlamamışsak bulacağımız şeylerin,
aramakta olduğumuz şeyler olduklarını nasıl bilebiliriz? Hedefler belirleyip
hayatımız için bir standart koymazsak karşımıza çıkacak olanlara boyun eğmek
zorunda kalabiliriz.
"Ne istediğine karar ver, çünkü değişim kararla
başlar!"
Uygulama önerisi:
Bir
kağıt ve kaleme ihtiyacın var. (Kaybedilmek üzere, gazetenin köşesinden
yırttığımız rastgele bir kâğıt parçasından söz etmediğimi anlamışsındır).
Şimdi
uzun ve kısa vadede ulaşmayı arzu ettiğin hedefleri tanımlayarak yazmaya başla.
Örneğin: "Birinci hedefim, başarılı olmak istiyorum". Bu iyi
tanımlanmış bir hedef değildir. Nasıl? Ne kadar? Nerede? Ne zaman? Kiminle
birlikte başarılı olmak istiyorum? ve benzeri sorular hedefini tanımlamaya ve
onu gerçekleşebilir kılmaya yardımcı olacaktır.
Henüz ulaşmadığın bir hedefi tanımlamakta zorlanıyorsan şunu
da deneyebilirsin:
Farz etki bir eşyanı kaybettin. Gazeteye bir kayıp ilanı
vereceksin, ilanda bu eşyayı nasıl tanımlardın? Şimdi henüz ulaşmadığın fakat
ulaşmayı arzu ettiğin şeyleri, aslında önceden sahip olduğun fakat bir eşya
misali yitirdiğini farz et. Akıl gözünde canlandırma yaparak, onu bulmak için
detaylar içeren bir kayıp ilanı verdiğini düşünebilirsin...
Unutma,
zihninde ulaşılabilir bir sonuç oluşturursan, o sonuca ulaşmak yönünde ilk ve
en büyük adımı atmış olursun!
Yazmış olduklarını titizlikle sakla! Uygulama esnasından
aklından geçen düşüncelerine ve hissettiklerine dikkat et ve not al...
Taşkın KÖKSALAN
Nlp Trainer
Nlp Trainer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder