Yeterlilik sınavında başarılı
olanlar, staja başlama sınavlarına girip mali müşavir olma yolunda önemli bir
engeli aşanlar. Bir yılda Ankara’da yaklaşık 750 kişi mali müşavir olmaya hak
kazanıyor. Allah bütün bu arkadaşlarımızın yollarını ve bahtlarını açık etsin
ama mali müşavir sayısındaki düzenli ve hızlı artışa rağmen mükellef
sayısındaki durağanlık bu şekilde devam ederse maalesef hepimizi sıkıntılı
günler bekliyor.
Bu konuda ciddi bir çalışma
yapılmaz ise çok yakın zamanda işsiz mali müşavirler ordusu ortaya çıkabileceği
gibi iş alabilmek için fiyat kıranlar, bir işverene bağlı olarak çalışabilmek
için düşük maaşla çalışmayı kabul edecek çok sayıda meslektaş olabilecek; bu da
mesleğimizin ve meslektaşlarımızın durumunu şimdikinden çok daha kötü bir hale
getirecek demektir.
Bizim mesleğimizde yaşanması
muhtemel sıkıntıya benzer bir sıkıntının tıp alanında da görülmesi bekleniyor.
Tıp fakültelerinden mezun olan doktor sayısındaki artışın fazla olması
sebebiyle; işsiz doktorlar ordusu meydana getirmemek adına dönemin sağlık
bakanı Mehmet Müezzinoğlu 2023 yılından sonra tıp fakültelerindeki
kontenjanların dondurulacağını ifade etmişti. Bu yöntemin doğruluğunu
tartışabiliriz ama sadece muhasebe alanında eğitim veren üniversiteler
kuramıyorsak ve sadece muhasebe alanında eğitim veren bölümlerden mezun
olanların mesleğe girmesini sağlayamıyorsak ve hala herkese ne olursan ol gel
demeye devam edeceksek maalesef mesleğimizin geleceği çok da aydınlık
görünmüyor. İşte bu yüzden hem mesleki yöneticilerimizin hem de maliye
bakanlığının mesleğin geleceğine yönelik öngörülerde bulunup acil önlemler
alması kaçınılmaz görünüyor. (http://muhasebeselhavadisler.blogspot.com.tr/2016/01/mali-musavirlik-kontenjanlar.html)
Konu öngörüden açılmışken son
dönemde maliye bakanımızın ülkemizin çeşitli illerindeki meslek odalarında
gerçekleştirilen toplantılarda dile getirdiği beyan muhasebeciliğinin sona
ereceğini ve mali müşavirlerin danışmanlık yapması gerektiği yönündeki beyanlarını
sanırım sizlerde duymuşsunuzdur. 2010 yılından beri derneğimizin (http://www.mmegitimder.com) kurucu üyesi
olan arkadaşlarımız ile kurumsallaşmanın önemi, branşlara ayrılma ve farklı uzmanlık
alanlarına yönelme konularında çalışıyoruz. Bunu bugün dile getirdiğimizde
malumun ilanı gibi oluyor ama sanırım birazcık gelecek odaklı düşünen her birey
buna benzer şeyler düşünmüştür.
Maliye bakanımız elbette sadece
bizim odalarımızı ziyaret etmiyor. Diğer meslek grupları ve odalarını da
ziyaret edip onlarla ilgili sorunlara da yardımcı olmaya çalışıyor. Geçtiğimiz
aylarda yayınlanan bir videoda maliye bakanımızın yapmış olduğu bir bakkallar
odası ziyaretinde bakkallar odası başkanının taleplerini izledim. Bakkallar
odası başkanı yılda bir sefer ödedikleri defter tasdik ücretlerinin
fazlalığından dert yanıyor ve defter tasdiklerinin kendi odalarınca yapılmasını
talep ediyordu. Maliye bakanı bu isteklerini yerine getireceğini ve ilgili
çalışmanın yapılacağını hatta yapılmakta olduğunu ifade etti, salon alkıştan
yıkıldı. O videoyu izlerken, bakkallar odası başkanının bakkal esnafının çok
daha önemli sorunları varken yılda bir defa ödedikleri defter tasdik ücretinin
kaldırılmasını çok büyük bir sorunmuş gibi maliye bakanından istemesine mi
yoksa maliye bakanının buna olur vermesine mi şaşırayım bilemedim.
Peki Maliye Bakanından bizim
Türmob başkanımızın ne gibi istekleri var onu da söyleyim. Benim de katıldığım Türmob
hizmet binası açılışında dönemin Türmob başkanı sayın Nail SANLI; konuşmasının
büyük bölümünü binanın çatı oluklarını yapan firmadan, inşaata kum taşıyan
firmaya varana kadar emeği geçenlere teşekkür etmek için ayırdı. Konuşmasının
en duygusal bölümü ise binayı yapmalarına rağmen görev süresi dolduğu için binada
oturamamasına içerlediği bölümdü. Nail SANLI konuşmasında 2 dönemden fazla
yapılamayan Türmob başkanlığı için maliye bakanımızdan 2 dönem yasağının
kaldırılması için çalışma yapılmasını istiyordu. Yani 100 bin meslektaş kendisi
için talepte bulunulmasını beklerken maalesef Türmob başkanı o koltukta daha
çok oturabilmek için yasal bir düzenleme istiyordu. Yukarıda bakkallar odası
başkanının daha önemli sorunları varken defter tasdiki sorununu gündeme
taşımasını eleştirdim ama bakklar odası başkanı en azından üyelerinin sorunları
için bir talepte bulunuyordu; bizimkiler gibi daha çok görevde kalmanın
yollarını aramak için değil.
Bu olayın hemen devamında
başka ilginç bir gelişme daha yaşandı. Ziraat odaları birliği bir program
geliştirdiklerini ve işlemlerin belirlenen bir mali müşavir aracılığı ile
yapılacağını duyurdu. Meslek camiası olarak hemen ayaklandık, derneğimizin
değerli yöneticilerinden İlyas KOCAER beyin katkıları ile Serkan TAVŞAN
arkadaşımız hem derneğimiz hem de sendikamız adına ziraatçilerin sıkı takipçisi
olduğu bir TV programına canlı olarak bağlanarak uygulamanın yanlış ve yasa ve
yönetmeliklere aykırı olduğunu ve bir an önce kaldrılmasını gayet güzel bir
şekilde ifade etti. Zenginlerin yatlarına aldığı yakıt fiyatı 1 lira,
çiftçilerin aldığı yakıt fiyatı 4 lirayken ziraat odaları birliğinin
kendilerini bire bir ilgilendirmeyen konulara burnunu sokması hepimize çok
garip gelmişti.
Değerli meslektaşlarım bunları
neden anlatıyorum. Bu ülkede 100 bin meslek mensubu var ama milyonlarca da
esnaf var. Yaşadığımız bu teknolojik çağda geliştirilecek programlar ile
muhasebe işlemlerinin tek bir merkezden takip edilebilmesi çok daha kolay hale
gelecek. Belki diğer esnaf kuruluşları da tıpkı ziraat odaları birliğinin
yaptığı gibi geliştirilen bir program ile bütün üyelerinin işlemlerini kendi
bünyelerinde yapabilecekler. Bizler basit usulün kaldırılmasını beklerken böyle
bir şey olmaz demeyin. Bizim meslek camiamızda bu boşvermişlik,
yöneticilerimizde bu vizyonsuzluk ve koltukta daha çok nasıl otururum telaşı da
varken; defter tasdiklerinin kaldırılması için çalışma yapan Maliye bakanlığı
milyonlarca esnafın gönlünü hoş tutabilmek için böyle bir çalışmaya gidebilir.
Ee nede olsa beyan muhasebeciliği kalkacak ve danışmanlık hizmeti vermeye
başlayacağız.!!!
Sonra e-defter limitleri aşağıya inecek ve e-deftere geçen mükellef sayısı günden güne artacak. E-Deftere geçen bir mükellef bir sistem kuracak ve kuvvetle muhtemeldir ki bünyesinde bağımlı bir mali müşavir çalıştırmaya başlayacak. Yani bu gelişmeler gösteriyor ki zaten ciddi artış eğilimi gösteren bağımlı meslektaş sayısı belkide 5 sene sonra toplam meslektaş sayısının %80’ini oluşturacak. Bugün bağımsız çalışanlara göre dizayn edilmiş odalarımız; en önemli görevi beyannameler için süre uzatımı talep etmek yada bunu duyurmak olan yöneticierimiz o zaman ne yapacak çok merak ediyorum.
Meslektaş sayısındaki hızlı
artış arz fazlası ortaya çıkaracağı için bugün 5 bin liraya çalışan bir mali
müşavir ileride çok daha düşük bir ücret ile çalışmak zorunda kalabilecektir.
Eğer yöneticilerimiz mali müşavirler için dişe dokunur ve uygulanabilir bir
taban ücret belirlenmesi için çalışmalar yapmaz ise çok komik ücretler ile
çalışmaya şimdiden hazır olun.
Evet, sanırım son derece
karamsar bir tablo çizdim. Şimdi içinizden ne yapalım o zaman kapatıp gidelim
mi diyebilirsiniz. Hayır arkadaşlar kimse bir yere gitmiyor, kalıp hep birlikte
mesleğimiz için mücadele edeceğiz. Öncelikle nasıl kurumsallaşabiliriz, nasıl farklı
uzmanlık alanları geliştirebiliriz, nasıl branşlara ayrılabiliriz buna kafa
yormamız gerekiyor. Maliye bakanımızında söylediği gibi beyan muhasebeciliğini
bırakıp nasıl danışmanlık faaliyeti ile uğraşabiliriz buna kafa yormak lazım.
Dönemin türmob başkanı Nail
Sanlı’da bundan yaklaşık 3 yıl önceki bir toplantıda farklı uzmanlık alanlarına
yönelmenin mesleğin geleceği olduğunu söylemiş;
fakat hemen bu söyleminin ardından odalar ile birlikte tuik formlarının
mali müşavirlerce verilmesi için protokol imzalamıştı. Sen hem meslektaşa
farklı alanlara yönel diyeceksin hem de omzuna böyle angaryalar yükleyeceksin.
Meslektaşımız tuik formu doldurmaktan, karşıt inceleme doldurmaktan, sgk vergi
numarası eşleştirmekten, faturaları sayacağım diye uğraşmaktan, mevcut işlerini
yapmak için gece yarılarına kadar çalışırken nasıl olurda farklı alanlara
yönelebilir ki? (http://muhasebeselhavadisler.blogspot.com.tr/2015/05/tuik-angaryasn-kim-getirdi-icimizdeki.html)
İşte bu yüzden mevcut mali
müşavirler için iyi oldukları alanlar ile ilgili güç birliğine gidip
kurumsallaşmaktan başka çare yok. Örneğin sgk, vergi ve ttk konularında ayrı
ayrı daha başarılı olduğuna inanan 3 mali müşavirin birleşerek kurumsal bir
yapı ortaya koyması gibi.
Aksi takdirde maalesef hızla
ilerleyen teknolojik gelişmeler ile bireysel performans gösteren
meslektaşlarımızı çok zor günler bekliyor. Yeni sanayi devrimi ile birlikte
geliştirilen yazılım ve uygulamalar ile çok köklü değişiklikler olacak. Örneğin
geliştirilen bir yazılım sayesinde giyim mağazasında kimseye ihtiyaç duymadan
alışverişinizi tamamlayabileceksiniz yada süpermarketlerde kasiyer gibi bir çalışana
ihtiyacınız kalmayacak. Yani teknolojik gelişmeler bir çok mesleği ortadan
kaldıracak gibi görünüyor. Eğer bizler bireysel performanslar ile çalışmaya
devam eder, yaşanan gelişmelerin gerisinde kalır kendimizi geliştiremezsek yok
olacağımızı sanmıyorum ama hayat standartlarımızda ciddi düşüşler yaşayacağımız
da kaçınılmaz.
Branşlara ayrılma yada farklı
uzmanlık alanlarına yönelmenin mesleğe yeni girenler için daha uygulanabilir
olduğunu düşünüyorum ama burada da türmob ve odalara büyük iş düşüyor.
Öncelikle staja başlayan aday meslek mensubu stajının başladığı tarihten bir
müddet sonra uzmanlık alanı seçmeye yönlendirilebilir. Seçilen uzmanlık alanına
göre 1 ay yada 3 ay gibi süreler iie verilecek eğitimler ile aday meslek
mensubunun seçtiği uzmanlık alanında kendini geliştirmesi sağlanabilir. Farklı
uzmanlık alanını seçmiş 5 ayrı aday meslek mensubu ruhsatını almaya hak
kazandıktan sonra mevcut mali müşavirler için önerdiğim kurumsal yapıyı çok
daha kolay kurabileceklerdir. Tabi odalar yada Türmob tarafından verilecek maddi
destek bunu çok daha kolay hale getirebilecektir. (http://muhasebeselhavadisler.blogspot.com.tr/2015/08/bu-kumbara-meslegi-kurtarr.html)
Sonuç olarak değerli meslektaşlarım
yaşanan teknolojik gelişmeler ve mesleğimizin içinden geçtiği bu süreç
mesleğimizde farklı uzmanlık alanlarına yönelmeyi ve birlikte çalışmayı zorunlu
hale getirmektedir.
Bizler dayanışma içerisinde
olursak bir çok şeyin üstesinden gelebiliriz. Birlikte hareket etme becerisini
gösterebilmek bizlere ekonomik olarak değer katacağı gibi, mesleki sorunlarımızın
çözümüne de katkı sağlayacaktır. Bu sorunlarımızı gelip bir süper kahraman
düzeltmeyecek, eğer bizler duyarlı olur çözüm için çabalarsak hepimiz birer
süper kahraman olabiliriz.
Hasan Volkan ÇEVİK
Mali
MüşavirNot: Mali Müşavirler Eğitim ve Dayanışma Derneği olarak 15.04.2017 tarihinde düzenlediğimiz Sosyal Güvenlik Uygulamaları konulu seminerde yaptığım açılış konuşmasının yazılı halidir.
Tebrikler Volkan'ım Daha Ne söylenebilir ki bu konuda her şeyi söylemişsin YÜREGİNE SAGLIK
YanıtlaSilHer dediğin oldu başkan
YanıtlaSil