Oda yöneticileri ve/veya yönetimlere aday olanlar hep birlikte karar alsalar.
"213 sayılı VUK. Mük. 227. gereğince, Meslek mensupları 4 nolu tebliğ ile düzenlenen beyannamelerini imzaladıkları mükelleflerin listelerini artık vermemiz gerekmiyor.
Çünkü, bu bilgiler idarenin elinde zaten var. VUK.149. İdarenin bilgi isteme yetkisi elinde olmayan bilgiler içindir. Gereksiz bilgilerin tekrar tekrar verilerek ceza kesilmesi meslek mensubuna yönelik bir saldırıdır. Bu saldırıyı püskürtmek için vermiyoruz" deseler.
Oda seçimlerine katılımı artırırlar mı?
Yalçın ÖNDER
Mali Müşavir
Şu anda bu söylediğinizi yapacak cesarete sahip bir yönetici
bulmanız mümkün değil. Hadi oldu ya buldunuz; bu bulduğunuz yönetici (tamamen
örnek vermek için söylüyorum) sağcı ise solcular tarafından örgüte zarar vermek
için yapılacak girişimlerdir bunlar türünden bir şeyler söylenerek engellenecek, (yine
tamamen örnek amaçlı söylüyorum) Eğer bunu yapacak olan solcu bir grup olacaksa
da bu defa karşı grup vay efendim siz iktidara muhalefet yapıyorsunuz türünden
sözler söyleyerek birlikteliğin sağlanmasını sekteye uğratacaklardır.
Bu söylediğinizin yapılabilmesi için; Seçilen iktidar sahibi
yöneticilerin, seçimlerden sonra azınlıkta bulunan diğer yöneticilerin,
seçilmeye talip olan yönetici adaylarının ve sürekli olarak klavye başında ve
dost sohbetlerinde üzerimize yüklenen angaryalardan, haksız rekabetten,
tahsilat sorunundan ve meslekteki eşitsizlikten dert yanan tüm
meslektaşlarımızın olaylara karşı bakış açılarını değiştirmeleri gerekmektedir.
2011 yılının Nisan ayında Maliye Bakanlığı BÜTÜN meslektaşlarla alay eder gibi kurumlar vergisini saat 23:48 de uzattıklarında Ankara'da bulunan genç meslektaşlarımızla bir eylem düzenledik. 26 Nisan 2011 sabahı bu uzatmanın hemen akabinde gidip bizzat emniyetten basın açıklaması ve protesto için izin aldık. Bu durumu da internette forumlardan ve sosyal medyadan birçok meslek mensuba ulaştırmaya çalıştık. Bu bilgilendirmeler yapılırken meslektaşlarımızın bir kısmı (sanki öyle bir yazı paylaşsak bile geleceklermiş gibi) bize inanmadılar ve illa emniyetten alınmış izin yazısını istediler. Bir diğer grup ve bir çok meslektaş sanki bu saygısızlık kendilerininde içinde bulunduğu BÜTÜN meslek camiasına yapılmamış gibi aman durun yapmayın bu siyasi iktidara yapılan bir karşı duruş olarak algılanır dediler. Hali hazırda bizi yöneten grup ve ona mensup bazı arkadaşlar ise aman yapmayın örgütümüze zarar gelir, kimse gelmez odamızın saygınlığı zedelenir dediler. Bunların paydaşı bazı kendi bilmezler de eyleme katılmayı düşünen arkadaşlarımızı "amaaan boşver gitmeyin üç beş gencin işi" diyerek yapmak istediğimiz haklı eylemimizi küçültme gayretine girdiler.
Sonuç itibariyle; Van'dan, Şırnak'tan, Bursa'dan, İstanbul'dan, Balıkesir'den, Kütahya'dan ve daha sayamadığım birçok ilden meslektaşlarımızın katılımı ile sayımız az bile olsa bize yapılan saygısızlığı çok saygın ve mesleğimize, meslektaşımıza yakışır şekilde protesto ettik. Dik duruşlu, onurlu bir çok meslektaşımız var ve artık onların görev başına geçme vakitleri geldi de geçiyor bile...
Bu zamana kadar kendi siyasi ideolojilerinin doğrultusunda
hareket eden zavallı grupçuklar maalesef mesleğimizi bu hale getirmiş ve
meslektaşların birlikte hareket edebilme kabiliyetlerini neredeyse bir daha hiç
düzelemeyecek şekilde baltalamışlardır. Mesleki siyaset yapmak yerine, kendi
siyasi ideolojilerini yöneticiliklerini yaptıkları kurumlarda birer oy ve rant
malzemesi olarak kullananlar her kim olursa olsun çok büyük bir vebal
almışlardır. Bu vebal şimdi mesleğini alın teriyle yapmak için gayret gösteren
emekçi ve de özellikle genç meslektaşlarımızdan çıkmaktadır. Vesayet kültürünü benimsemiş
veya her söylenene ne olursa olsun karşı çıkmış sözde mesleki yönetici ama
özünde en koyu fanatik siyasetçi edasıyla görev yapan yöneticilerimiz veya
onlar gibi düşünen meslektaşlarımız; bir gün bu genç meslektaşlara hesap vermek zorunda kalacaklardır.
Dilerim bundan sonraki yetişen nesilde mesleki siyaset anlayışını
benimsemiş, meslek için gerekirse her noktada buluşabilen arkadaşlarımız
yönetime talip olurlar da, bizler de bu köhnemiş eski zihniyetlerden kurtulur ve
hep birlikte hareket ederek üzerimize yüklenen angaryalardan, haksız
rekabetten, tahsilat sorunundan ve de meslekteki eşitsizlikten kurtulabiliriz.
Şu andaki yöneticilerle sorunlarımızı püskürtmemiz imkansız. Onlar püskürtse püskürtse yukarıdaki resimdeki gibi ancak ağızlarıyla su püskürtürler...
Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir
Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder