11 Mayıs 2022 Çarşamba

Mesleğini Başı Boş Bırakırsan Ya Davulcuya Ya Zurnacıya Kalır


 

Bugün anneler günü oy kullanmaya gidemem. Aman zaten orucum şimdi kim gidecek oy kullanmaya. Yağmur yağacakmış boşver hem ben oy verecem de ne olacak sanki?

Hepsi birbirinden şeker değerli meslektaşlarım korkmayın yağmur sizi eritmez. Yağmur berekettir, bu berekete ortak ol katılımınla seçimi de bereketlendir.

İşi ehline verin diyen bir peygamberin ümmeti olarak seçime katıl ve ehil olduğunu düşündüklerine oy kullan orucu uykuya tutturacağına kalk hakkını ver, emin ol bu da sevaptır.

Annen senin sorumluluk sahibi bir çocuk olmanı ister/di. Şimdi hemen kalk hazırlan akıllı ve uslu bir çocuk ol ve sorumluluğunu yerine getir. Varsa çocuklarına da örnek ol... 🤓


Geçen seçimler öncesi meslektaşlarımızın seçimlere katılması için böyle bir yazı yazmıştım.

Bu senede önceki senelerde olduğu gibi maalesef seçime girecek grupların kurumsal olarak meslektaşlarımızı seçimlere davet eden, bunun mesleğimiz için olmazsa olmaz bir durum olduğunu anlatan bir bildirimlerine denk gelemedim.

Seçimlere katılımın artırılması, yapmayı taahhüt ettiğiniz projelerinizden çok daha değerli bir projedir esasında. Meslektaşların ümidi kırılmış, umudu bitmiş daha da kötüsü geleceğe dair hayalleri de kalmamış. Hal böyle iken seçim falan da umurlarında olmuyor.

Ankara özelinde üç aşağı beş yukarı seçimlere katılan kemik 6 bin üye var. Bu gelenlerin de çok büyük oranla zaten oyları önceden belli. Yani esasen o kadar reklama, janjanlı videolara falan gerek yok :)) Mevcut duruma göre grupların o anki yapısı, adayların o anki yönlendirmesi gibi sonucu çok değiştirmeyecek etkenlerle sonuç şekillenmiş oluyor. Haliyle seçimlere girecek gruplar da bu durumdan memnun olmuş olacaklar ki, bu durumun düzelmesi ve katılımı artırmak adına somut girişimlerde bulunmuyorlar; gelenler seçilmeleri için yetiyor çünkü onlara.

Bende kızıyorum ama bu durum meslektaş duyarsız diyerek geçiştirilecek bir konu değil gerçekten çok önemli. İnsan sevdiğinin zarar görmesini ister mi? Mesela siz çocuğunuz için ne hali varsa görsün der misiniz? Elbette demezsiniz onun zarar görmemesi için her daim takip eder, üzerine titrersiniz. Eğer bunu yapmazsanız başına kötü bir şey gelmesinden korkarsınız çünkü.

İşte şu an durum tam olarak bu. Meslektaşlarımız maalesef mesleğini sevmiyor/sevemiyor, ne hali varsa görsün modunda. Seçimlerden bağımsız mesleğimiz ile ilgili yaşanan olumsuz gelişmelerin temelinde de bu sevgisizlik ve başı boş bırakılmışlık hali yatıyor bana göre. Bu nedenle meslektaşlarımıza mesleklerini nasıl sevdirebileceğimize dair projeler geliştirmeliyiz. (Daha önce yazdım)

Mesleğini seven onun zarar görmesini istemez seçimlere de katılır, sorunlar karşısında o sorunun çözülmesi için duyarlı da olur. Çünkü mesleğini başı boş bırakırsa ya davulcuya ya zurnacıya kalacağını bilir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...