4 Aralık 2014 Perşembe

Sizi Gidi Fırsatçılar..!


TÜRMOB VE KGK YÖNETİCİLERİ MESLEĞİMİZE SAYGI GÖSTERMELİDİR..!

01. ULUSLARARASI TEKELCİ SERMAYENİN DENETİM İHTİYACI YOKTUR.
Sanılanın aksine, uluslararası tekelci sermayenin muhasebe ve denetime ihtiyacı olmadığı 6102 sayılı TTK “balonları” değişikliklerle patlatılarak, açıkça ve bir kez daha görülmüştür.
Uluslararası tekelci sermayenin, bitmek bilmeyen krizlerinin ve “dünyada karikatürlere konu-ülkemizde baştacı edilen” muhasebe denetim skandallarının yükünü, taşeron ülkelerdeki, taşeron şirketlere ve halkımıza, kendi denetimlerinde yıkabilmenin aracı olarak gündeme getirilen KGK, ülkemizde, anti-demokratik bir biçimde yukarıdan aşağıya, ne yazık ki mesleki birliğimiz TÜRMOB yönetimin de desteği ile kurulmuştur.

02. VAR OLAN HAKLARIMIZ GASPEDİLEMEZ.



Anayasaya ve hukuka aykırı 660 sayılı KHK’nin 3. ve 9.1.ç maddelerine dayanan, KGK’nın çıkardığı yönetmeliklerden Bağımsız Denetim yönetmeliği ile, anayasa 48.ile kazanılmış olan “çalışma ve sözleşme özgürlüğümüz” denetime tabi tutulabilecek şirketler açısından sınırlandırılarak, 3568/2.c den gelen  denetim yetkiniz KGK yönetmeliği ile gasp edilmek istenmektedir. Oysa, odalarımızın üyelerinin gerek 3568 sayılı meslek yasamızın “Amaç,


Madde 1 – Bu Kanunun amacı, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye…” şeklindeki ve gerekse de 6102 sayılı Yeni TTK’ndan kaynaklanan kendi mesleki alanımıza ilişkin denetim yetkimizin gaspına yol açan; 2005 Mayısında Dünya Bankasının açıkladığı Rosc raporunun bir gereği olarak yapılan düzenleme hem mesleki ve hem de örgütsel hak ve çıkarlarımıza hukuksal olarak aykırıdır. Benzer durum karşısında AİHM'nin, Hollanda'lı Van Marle kararı vb. kararlarda, “Goodwill olarak Mesleki Unvan ve Buna Bağlı Ayrıcalıklar”  lehimizedir.
03. 8 NOLU ŞİRKETLER HUKUKU DİREKTİFİNDE 15 YIL VE SINAV ZORUNLULUĞU YOKTUR.

Öte yandan KGK’nun işlevine dayanak gösterilen, 17 Mayıs 2006 Tarihli Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin 2006/43/EC Sayılı Direktifi 8 Nolu Şirketler Hukuku Direktifinin 14. sayfasında, muafiyetler başlıklı 9. maddesi uyarınca;


 Muafiyetler

1. … Üye Ülke, yukarıda Madde 8’de sayılan konuların biri ya da birkaçı ile ilgili üniversite seviyesinde ya da buna eşdeğerde bir sınavda başarılı olan, ya da ilgili konu ya da konularda üniversite seviyesinde bir diploma ya da buna eşdeğerde bir dereceye sahip bulunan bir adayı, ilgili sınav ya da diploma kapsamında yer alan konularla ilgili teorik bilgi sınavına girmekten muaf tutabilir.

2. Yukarıda Madde 7’de yer alan hükümlerden farklı olarak bir Üye Ülke, yukarıda Madde 8’de sayılan konuların birinden ya da birkaçından üniversite seviyesinde bir diploma ya da buna eşdeğerde bir dereceye sahip bir adayı, Üye Devlet tarafından resmen tanınan bir sınav ya da bir diploma ile ilgili alanlarda pratik eğitime sahip olduğunu kanıtlaması durumunda, ilgili adayı, sahip olduğu teorik bilgiler üzerindeki pratik becerilere ilişkin sınavdan muaf tutabilir.hükmünde olup, meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu, yönetmelik yayımlandığı tarihte, üniversite mezunu olup, fiilen muhasebe ve denetim alanında çalışmakta ve yine TÜRMOB tarafından yürütülen, “Denetim, Denetim Standartları ve Uygulamaları Eğitimi”ne katılım ve başarı belgeleri de bulunmaktadır.
Dolayısıyla, baştan beri savunduğumuz üzere, meslek örgütlerimizin asli görevi, emek ve zaman ile sermayemizden harcamadan, denetçiliğimizin onaylaması gerektiğini, eğitim başvurularının da ertelenmesi yolunda yönetmelik değişikliğini savunmalıdırlar.


"...

Tüm diğer insan haklarında olduğu gibi, çalışma hakkı da taraf Devletlere üç tür yükümlülük yüklemektedir: Saygı duyma, ko­ruma ve yerine getirme yükümlülüğü. Saygı duyma yükümlülüğü, taraf Devletlerin hakkın kullanılmasına doğrudan veya dolaylı olarak müdahale etmekten kaçınmalarını gerektirmektedir. Koruma yüküm­lülüğü, taraf Devletlerin üçüncü kişilerin çalışma hakkına müdahalele­rini engellemeye yönelik tedbirler almalarını gerektirmektedir. Yerine getirme yükümlülüğü, hakkın sağlanmasını, geliştirilmesini ve destek olma yükümlülüklerini içermektedir. 


Taraf Devletler, hakkın tam anla­mıyla hayata geçirilmesi için gereken yasamaya ait tedbirleri, idari ve yargısal ve gereken diğer tüm tedbirleri almalıdır ..." Lema Umar, derleyen, “Birleşmiş Milletler’de İnsan Hakları Yorumları”, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları., Eylül 2006, s.333
AYM’nin E. 2008/80, K. 2011/81 “…yeminli mali müşavirlik sınavı yapması, idari ve mali denetim kapsamına girmemektedir. Bu durum, denetimin ötesinde, merkezi idarenin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun yerine geçerek faaliyet göstermesi anlamına gelmektedir. Bu nedenlerle bazı kişilerin gireceği yeminli mali müşavirlik sınavının idari ve mali denetim yetkisini aşacak biçimde merkezi idare içerisinde yer alan Maliye Bakanlığı'na verilmesi Anayasa'nın 135. maddesine aykırı düşer.” kararında olduğu gibi, KGK’nın da, sınavla bağımsız denetçi belirlemesi Anayasa'nın 135. maddesine aykırıdır.
04.  KENDİNE VE ESLEĞİNE SAYGI DUYANLARIN YAPMASI GEREKENLER;

*Kendi insani ve mesleki haklarımızı savunmaktan aciz, KGK’dan lisans almış, yöneticilerimiz derhal istifa etmelidirler.

*TÜRMOB yöneticileri hakkında, görevlerini ihmalden dolayı, tazminat davaları açılmalıdır.

* KGK’ya eğitime başvuru sürelerinin, açılmış davaların sonuçlanmasına kadar ertelenmesi için, faks kampanyası başlatılmalıdır. 

* Odalar adına kurumsal olarak ve kendi adlarına 15 yıl üstü olanlardan, eğitime başvurmamış olanlar, davamıza müdahil olmalıdırlar.

*15 yıl altında gerçekten mağdur olan meslektaşlarımızın geçiş dönemi hakları için, ilgili tüm tarafların katılacağı, uluslar arası boyutta, hukuksal zemini güçlü bir çalıştay düzenlenerek, hak gaspları kitlesel ve hukuksal bir çabayla önlenebilir !...

TEK MESLEK TEK ODA
BAĞIMSIZ MESLEK, DEMOKRATİK TÜRKİYE

04.12.2014

SMMM Yalçın ÖNDER

(Yalçın Bey'in hoşgörüsüne sığınarak paylaşıyorum...)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...