7020 sayılı Kanunun yayımı
tarihinden önce, vergi mevzuatında yer alan düzenlemeler nedeniyle mahsuben
iade talebi bulunan mükellefler diledikleri takdirde mahsup talep ettikleri
borçları için Kanun hükümlerinden yararlanabilecektir. Bu takdirde, mahsuben
iade talebinden vazgeçtiklerini bağlı bulundukları vergi dairesine, birden
fazla vergi dairesine mahsup talepli borçları olması hâlinde, her birine ayrı
ayrı Kanundan yararlanmak için belirlenen başvuru süresi içinde ekte yer alan
(Ek:2/F) dilekçeyle bildirmeleri gerekmektedir.
Mükellefin kendi borcu
dışında, ilgili mevzuat uyarınca üçüncü şahısların borçlarına mahsup talebi
olması hâlinde ise mahsup talebinden vazgeçebilmesi için borcuna mahsup istenen
üçüncü şahsın da bu konuya yönelik irade beyanı aranılacaktır. Bu takdirde,
mükellefin üçüncü şahıs lehine yaptığı mahsup talebi hükümsüz kalacaktır.
Lehine mahsup talep edilen üçüncü şahsın ise mükellefin irade beyanı olmadan
Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunabileceği tabiidir.
Bununla birlikte, mahsup
talebinden vazgeçen mükelleflerin, mahsup talebine konu iade alacaklarını 7020
sayılı Kanun kapsamındaki taksitlerine Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci
fıkrası hükmüne göre veya Kanun kapsamında yapılandırılmayan vergi borçlarına
ilgili mevzuat uyarınca mahsubunu talep etmeleri mümkündür. Bu durumda, mahsuba
esas alınacak tarih, Kanunun yayımı tarihinden sonra yaptıkları başvuru esas
alınarak belirlenecektir.
Ancak mevcut mahsup
taleplerini iptal ederek 7020 sayılı kanunda belirtilen şekilde borçlarını yapılandırmak
isteyen mükelleflerin, kanunun 3. Maddesinin 15. Fıkrasında belirtilen dava
açmamak yada açılan davalardan feragat ettiklerini beyan etmek zorunda
olduklarını unutmamaları ve bir hak kaybı yaşamamaları için bu madde hükmüne
özellikle dikkat etmeleri yerinde olacaktır. 7020 sayılı kanundaki şartlara
göre başvuruda bulunup işlemiş gecikme zamlarından kar edeyim derken devam eden
ihtilaflı durumlar yada oluşması muhtemel ihtilaflı durumlar yüzünden yasal
yollara başvuramayacak olması nedeniyle sıkıntıya düşecek olmalarını ayrıca
değerlendirmek/değerlendirmeleri yerinde olacaktır.
Örnek :
26/1/2014
vadeli 13.400,00 TL gelir (stopaj) vergisi süresinde ödenmemiştir. Önceki
yapılandırma kanunlarına başvurmamış olan mükellef; ödenmeyen bu borç için
vergi dairesinden olan alacağın kesinleşmesi üzerine mahsup talep etmiş fakat
mahsup işlemi 7020 sayılı kanunun yayım tarihine kadar yapılmadığından mahsup
talebi iptal edilmiş ve 7020 sayılı kanuna göre yeniden başvuruda
bulunulmuştur. Bu Kanunun yayımı tarihine kadar 7.504,00 TL gecikme zammı
hesaplanmıştır. Kanunun yayımı tarihi itibarıyla toplam borç tutarı 20.904,00
TL’dir.
Bu Kanundan
yararlanmak üzere başvuruda bulunulması hâlinde, vergi aslına uygulanan gecikme
zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak Yİ-ÜFE tutarı
hesaplanacaktır. Hesaplanan Yİ-ÜFE tutarı : 2.485,70-TL. Peşin Ödeme tercih
edildiğinde % 50 si ödenecektir.
Buna göre,
ödenecek (mahsup edilecek) tutar ile tahsilinden vazgeçilen alacak tutarı
aşağıdaki gibi olacaktır.
Ödenecek (Mahsup Edilecek) Tutar
Gelir (Stopaj) Vergisi :
13.400,00 TL
Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Zammı Yerine) %50 :
1.242,85
TL
TOPLAM :
14.642,85 TL
Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar
Vergi Aslına Uygulanan Gecikme
Zammı :
7.504,00 TL
Henüz gerçeklememiş önceki
mahsup talebi iptal edilerek, 7020 sayılı kanuna göre başvuruda bulunan
mükellefin iade alacağından 14.642,85 TL tutar mahsup edilecek ve mükellef
önceki mahsup talebini iptal ederek 7020 sayılı kanuna göre başvuruda bulunduğu
için toplam 6.261,15 TL daha az vergi ödemiş olacaktır.
Söz konusu mükellefin Kanundan yararlanmak için belirlenen başvuru süresi içinde 1 nolu tebliğ ekinde yer alan (Ek:2/F) dilekçeyle başvurmaları gerekmektedir.
Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder