04 Kasım 2016 Cuma günü Mali Müşavirler Eğitim ve Dayanışma Derneği olarak Atatürk Çocuk Yuvası’nda kalan miniklerimizi ve çalışanlarını ziyaret
ettik. 1921 yılından beri faaliyet gösteren yuva, o yıllarda ülkenin
bağımsızlığı için kendini feda eden şehitlerimizin çocuklarına ev sahipliği
yapmış. Bugün de 0-3 yaş aralığında olan yaklaşık 50 çocuğumuza yuva vazifesi
görüyor.
Yuvada yeni doğmuş, yoğun
bakımdan henüz çıkıp gelmiş 1 aylık bebek de var, 3 yaşında yerinde duramayan
gözlerinden sevgi fışkıran çocuklarımız da var. Kurum çalışanları son derece
güler yüzlü ve çocuklar ile alakalı. Birçoğumuzun kendi çocuklarımıza bile yeri
geldiğinde tahammülü yokken kurum çalışanları son derece kutsal bir görevi
yerine getiriyorlar. Annesi olmayan minik bebeklere annelik yapıyorlar,
gönülleri o kadar büyük ki sevgiye muhtaç bütün yavrular ile sevgilerini
paylaşıyorlar.
Kurum 3 yaşına kadar bebeklere
bakıyor, 3 yaşından sonra sevgi evlerine oradan yaşları ilerledikçe başka
birimlere aktarıyor ve 18 yaşına gelinceye kadar vazifesini yürütüyor. Yalnız
18 yaşına gelince vazife bitmiyor, çocuk reddetmediği sürece çocuklarla
iletişim de devam ediyor. Kurumun müdiresi gururla ve sevinçle yuvada yetişmiş
ve aynı yuvanın bahçesinde düğünlerini yapan çocukları olduğunu söyledi. Aynı
zamanda yuvada yetişmiş çocukların devlet memuru olma hakkı da var.
Yuvadaki bebekleri şartları
taşımanız kaydı ile evlat edinebiliyor ya da yine şartları taşımak kaydı ile
koruyucu aile de olabiliyorsunuz. Ziyaretimiz esnasında müdire hanım bir
ailenin yakın zamanda gözleri görmeyen bir bebeği koruyucu aile olarak yanına
aldığını ifade etti. Bu dünya böyle yüce gönüllü insanlar sayesinde dönüyor.
Yaşları 2-3 arasında olan
minikleri bizimle vakit geçirmeleri için dışarı çıkardılar. Bahçede top
oynadık, salıncakta sallandık, arabaya bindirdik, kaydıraktan kaydırdık.
Hepsinin gözleri pırıl pırıldı, çocuksu masumiyetleri, her şeyi anlayan ama hiçbir
şeyden haberi olmayan halleri, güzel yüzleri, mutlulukları, hadi içeri
giriyoruz deyince hiç itiraz etmeden teker teker uslu uslu içeri girmeleri hala
gözümün önünde. Hepsi çok güzeldi, hepsi çok tatlıydı, hepsi bizim canımızdı.
Bu yazıyı yazarken gözümdeki yaşlara
engel olamıyorum, karşımda 2 yaşındaki kızım uyuyor, o üşümesin diye ısıtıcıyı
açtım. Evet, yuvadaki yaşam koşulları çok iyi, evet belki şu an yattıkları yer
sıcak üşümüyorlar ama benim kızıma sarıldığım gibi onlara sarılan bir babaları
yok ve bu çocukların bir tarafları hep soğuk. Bugün gidip bir nebze de olsa
içlerini ısıtabildiysek ne mutlu bize.
Hayat o kadar zor ki, biz bu
yaşımızda yer yer bu zorluklarla uğraşamazken bu minikler küçücük yaşta çok
büyük bir şeyi göğüslemek zorunda kalıyorlar ona rağmen yüzlerinden gülümseme hiç
eksik olmuyor. Allah hepsinin bahtını güzel yapsın.
Bu gibi etkinliklerin hem hayata
hem de mesleğimize bakış açımızı olumlu anlamda değiştireceğini düşünüyorum. Vereceğimiz destek ve yapacağımız yardımlar ile çocuklarımızın hayatlarında da olumlu anlamda bir iyileşme olmasını ümit ediyorum.
Koca koca şirketlerin muhasebesini tutabilirsiniz, en karmaşık mizanları yorumlayıp bir sonuç çıkarabilirsiniz, çok güzel konuşup toplulukları kendinize hayran bırakabilirsiniz, her gün daha çok para kazanmak için kafanızı patlatabilirsiniz, en güzel arabalara binip, en iyi yemekleri yiyebilirsiniz, en güzel ve en büyük makamlara da gelebilirsiniz ama bunların hiç biri ufacık bir çocuğu mutlu ettiğinizde, onun gözünde gördüğünüz ışıltıdan, gülümsemesine sebep olmaktan daha fazla haz veremez.
Koca koca şirketlerin muhasebesini tutabilirsiniz, en karmaşık mizanları yorumlayıp bir sonuç çıkarabilirsiniz, çok güzel konuşup toplulukları kendinize hayran bırakabilirsiniz, her gün daha çok para kazanmak için kafanızı patlatabilirsiniz, en güzel arabalara binip, en iyi yemekleri yiyebilirsiniz, en güzel ve en büyük makamlara da gelebilirsiniz ama bunların hiç biri ufacık bir çocuğu mutlu ettiğinizde, onun gözünde gördüğünüz ışıltıdan, gülümsemesine sebep olmaktan daha fazla haz veremez.
İşte bu yüzden hem topluma hem de
bizimle aynı mesleği icra eden insanlara örnek olup, bu şekilde örnek olacak
farkındalık yaratacak etkinlikleri çoğaltmamız, gözlerinde mutluluğu gördüğümüz
miniklere daha çok vakit ayırmamız lazım. Bundan sonra miniklere fayda
sağlayacak kalıcı eserler yapmaya çalışacağız. Herkesi, bu etkinlikleri takip
edip elinden geldiği kadar katkı sunmaya davet ediyorum. Bir kere de sizinle
gidelim, çocukların gülüşünün müptelası olacaksınız…
Hasan Volkan ÇEVİK
Hasan Volkan ÇEVİK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder