9 Kasım 2013 Cumartesi

Mağdur Edebiyatı!!!


Mmağdur Edebiyatı

Hep dert yanarız değil mi? İşimiz çoktur, müşterilerimiz işlerini bizim kadar önemsemez, ödeme sıralamasının en sonundayızdır ve hep angaryalarla boğuşuruz. Bu ve buna benzer daha o kadar çok şey söyleyerek mağdur edebiyatı yaparız ki. Fakat ne hikmetse ülkemizde mağdur edebiyatı yapan herkes bir şeyler kazanırken yada o mağduriyetleri giderilirken bizim ise mağdur olduğumuz durumlar azalacağına gün geçtikçe hızlı bir şekilde artmaya devam ediyor.

Durum böyle olunca aklıma şu sorular geliyor;


- Acaba biz gerçekten mağdur değil miyiz? 

- Ya da bizi yönetenler mağduriyetliğimizi, sorunları düzeltecek olanlara doğru olarak ifade edemiyorlar mı?

- Ya da sorunları düzeltecek olanlar bizim mağdur olmamızdan keyif mi alıyorlar?


Bizim içimizde kendi durumunu diğer insanlarınki ile aynı görerek meslektaşın hiç sorunu yokmuş gibi davranan empati yapmaktan yoksun o kadar çok meslektaşımız var ki. Sorunların bütün meslek camiası tarafından kabul görmediği yada çeşitli sebeplerle görmezden gelindiği bir ortamda ne kadar mağdur edebiyatı yaparsak yapalım içimizdeki tuzu kurular yüzünden daha çok sahte dert yanmalara maruz kalırız. Amaç ben demek değil biz demek olmalı. Bir meslektaşın bile sorunu olsa bunu bütün meslektaşların sorunu olarak algılamalıyız. Çünkü bu gün birinin başına gelen bir olay yarın sizlerin de başına gelebilir. Kısacası hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için olmalıyız... 

Bizi yönetenler en ileri seviyede sorunlarımızdan bihabermiş gibi geliyorlar bana. Türmob'un antidemokratik yapısı, 5 e 4 üstünlüğü YMM'lere vermişken ve bu üst yöneticiler bizlerin sorunlarından habersizmiş gibi bir hayat sürerlerken, çözüm üretecek mercilere sorunların aktarılmasını yada doğru bir şekilde aktarılmasını da bekleyemeyiz diye düşünüyorum. Bu noktada iş büyük oda başkanlarına düşüyor ki, şu kısa zaman diliminde onları bu noktada eleştirmekte haksızlık olur diye düşünüyorum. Bizler meslektaş olarak yöneticilerimizden sürekli talep etmeliyiz, göreceksiniz ki toplu bir şekilde dile getirilen talepler karşısında sessiz kalamayacaklar ve ellerinden gelenin daha fazlasını yapmak için maksimum çaba harcayacaklardır.

Sorunların düzelmesini yasal düzenlemeler ile sağlayacak olan kurumların, mevcut mesleki yapıyla olan siyasi çatışması yüzünden bizler için yapılacak olumlu düzenlemeleri sümen altı ettiği yada görmezden geldiği şeklinde bir dedikodu vardır. Böyle bir şey varsa bizi yöneten meslektaşların ilk önce bu algıyı değiştirmek için çalışmalar yapması gerekiyor galiba. Sonrasında hatta aslına bakarsanız en başta ise düzenleme yapacak kurumların, bu mesleği icra eden çalışanları ile birlikte sayısı 100 binleri geçen bir meslek örgütünün içerisinde kendi siyasi görüşünü savunan insanlarında mağdur olduğunu görmesi gerekmektedir.

Sonuç itibariyle yukarıda sorduğum sorulara özetle aşağıdaki şekilde cevap verdim;

- Meslektaşlar bir olabilmeli. Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için diyebilmeli.

- Türmob'un antidemokratik yapısı değiştirilmeli.

- Mesleki bir örgüt olduğumuz siyasi erke anlatılmalı.

Dilerim kendi içimizde hiç bir şeye yaramayan dert yanmalarımız artık son bulur ve bizi yönetenler bürolarımıza sorunları değil de çözümleri bizlerle birlikte konuşmak için gelirler. Artık sorun değil o sorunlara çözüm olacak somut çözüm önerilerini dinlemek istiyoruz çünkü.

Hasan Volkan ÇEVİK
Mali Müşavir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...