29 Ekim 2019 Salı

Kooperatifler


2010 yılından beri birlikte çalışmanın, branşlara ayrılarak kurumsal bir çatı altında birleşmenin önemini anlatan biri olarak güçlerimizi birleştirerek dayanışma içinde bir şeyleri başarmak, bir başka deyişle kooperatifçilik hep ilgimi çekmiştir. Çünkü bireysel olarak yapamayacağınız bir çok şeyi güçlerinizi birleştirerek hayata geçirebilir ve bu sayede herkesin daha iyi bir hayatı olmasını sağlayabilirsiniz. 

Yazar Abdullah AYSU bu kitabında sizi Türkiye'deki kooperatifçiliğin tarihine doğru yolculuğa çıkarıp, kooperatifçiliğin nasıl yozlaştığına dair bilgilerini paylaşıyor. İnsanların kent yaşamına özendirilmesi, bununla birlikte kent insanlarının üretme becerisini nasıl kaybettiklerini ve kaybettikleri şeyin sadece bu olmadığı bireyselliğin nasıl ön plana alınıp, dayanışma ruhunun yerle bir edilişini ve sonuçta kurtuluş reçetesinin yine birlikte hareket etmek, dayanışmak yani kooperatifçilikte olduğunu göreceksiniz. Dayanışma kültürünü hayatınızın bir parçası haline getirmeniz dileğiyle, keyifli okumalar dilerim...

Kitaplar bazı bölümleri aşağıya paylaşıyorum...

- Kooperatiflerin asıl amacı vurguncu kapitalist sektöre/şirketlere karşı bireyleri birleştirerek, ekonomik yönden kendilerini korumalarına imkan ve ortam sağlamaktır.

- 19. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren bütün ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmasında önemli roller üstlenen kooperatifler, hala mutlak piyasacı kapitalizme karşı geliştirilebilecek bir alternatif olarak Üzerlerinde düşünülmeyi hak ediyorlar. Kooperatifler gelişmiş yada gelişmemiş ülkelerde öyle ya da böyle, bir toplumsal hareket niteliği taşımayı da sürdürüyorlar. Dolayısıyla kooperatifler küresel dünyada demokrasi, barış ve ekolojinin korunmasına büyük katkılar sağlayabilecek araç ve platformlar olarak itinayla geliştirilmeyi bekliyorlar. 

- Bugün saklanamaz bir gıda krizi var. Gıda konusunda herkes kaygılı. En çok da kentliler. Ancak kentliler üretme kabiliyetlerini kaybetmiş durumda.

- Ayrıca sistem ve işleyen kent kültürü insanları iyiden iyiye bireyselleştirdi. Dayanışma ilişkileri çözülmüş durumda. 

- Kooperatifin işleyen imece usulü sona ermiş, kentlerde insanlar bırakın dayanışmayı, kendilerini dostuna, komşusuna hatta akrabalarına bile kapatmış durumdalar. 

- Tarımın şirketleşmesinden yana olanlar, aile çiftçiliğini büyük tarım işletmelerine göre ülke için sakıncalı diye anlatıyorlar. Oysa aile çiftçiliği büyük tarım işletmelerine göre daha üstün olduğu bir gerçektir. Bu durum dünya üzerinde kanıtlanmıştır da. Ayrıca küçük aile çiftçiliğinin ülkelerin de yararına olduğu başka bir gerçekliktir.

- Kooperatifler genel olarak atıl varlıkları harekete geçirirler. Adil paylaşımın yaygınlaşmasını sağlarlar. Dezavantajlı kesimlerin kendini ekonomik ve sosyal güvenceye almasına çözüm üretirler, destek sunarlar. Bunu başarmak için sorunun sahipleri kooperatiflerde bir araya gelir, dayanışır sorunlarını kooperatif çatısı altında birlikte çözerler...

Kooperatifler - Abdullah AYSU

24.10.2019 Perşembe

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...